Cefer Cabbarlı 1899 yılında, Baku yakınlarındaki Xızı köyünde doğmuştur. Babasının adı Qafardır. Baküde, Rus-Tatar Mektebini ve 3enaye Mektebini (1920) bitirmiştir. Henüz talebeyken, yani 1915 yıllarında yazmaya başlamış, nesir, şiir ve dram türlerinde eserler kaleme almıştır. ilk hiciv ve lirik şiirleri MektebBabayi Emir Besiret gibi gazete ve dergilerde yayınlanmıştır. Sanat hayatınm ilk dönemi, Azerbaycan Cumhuriyetinin (1918-1920) kuruluşuyla başlayan siyasi, kültürel ve manevi yükseliş dönemine denk düşer. istiklal mücadelesini konu alan şiirlerini, Balkan Savaşlarında (1912-1914) Türklerin gösterdiği kahramanlıkları terennüm eden Edirne Fethi ve piyesini
yllarda yazar.
Azerbaycanda Sovyet hakimiyeti kurulduktan sonra Cabbarh, Baküde tiyatro okulunu ve Azsrbaycan Devlet Universitesinin Şark Fakültesini bitirir, Kommunist gazetesinde edebi işçi ve tercüman olarak, edebiyat, tiyatro ve sinema alanında bir yazar, dramaturk, senarist ve rejisör olarak büyük hizmetlerde bulunur. ilk Sovyet operaları için libretto, sinema filmleri için senaryolar yazar, filmlerin çekimine şahsen iştirak eder, dram tiyatrosunda bir rejisör olarak çalışır, yabancı dillerden piyesler tercüme eder ve sahneye koyar. Sovyet devrinde Cabbarlı sekiz piyes yazmıştır ki, bunların hemen hepsi başka dillere tercüme olunmuş, Baküde, Orta Asyada Eski Sovyet cumhuriyetlerinde sahneye konulmuştur.
Sovyet sanatına büyük katkılarından dolayı, kendisine 1932 yılında, emekdar senet xadimi fexri adı verilmiştir. Cabbarlının, Sabir üslubunda yazdiği ilk şiirlerinde hiciv ve alay, Ezilen Şerge syan Yarat Qız Qalası anzumelerinde felsefi romantizm,Aslan ve Ferhad hikayesi ve Vefalı SeriyyeSolgun Çiçekler gibi piyeslerinde ise hissi-sentimental-üslub belirgindir. Böylelikle O, kalemini bir bakıma bilinen bütün edebi üslublarda denedikten sonra realizmde karar kılmış ve Azerbaycanda Sovet EdebiyatıSosyalist realizmidenilen sanat anlayışının ilk ifadecisi ve hatta kurucusu sayılmıştır. Ancak bu realizm, hakikat duygusu ve onun büyük istidadı, bu üslubda, eyyamcılığa, bolşevik ritorikasına galip gelmiş ve Cabbarlı yaratıcılığını başlı başına bir sanat hadisesine çevirmiştir. Kapitalizm, Cabbarlınm Aydın; (1919-1920) ve Oqtay Eloğlu (1922) piyeslerinde dar smıfsal manada değil, beşeri değerler seviyesinde tahlil ve tenkid edilir. Bu eserlerde, Cabbarlınm protest kahramanları, burjuva ahlakının bozucu rolünü, mahiyetini ortaya koyarlar.
Od Gelini trajedisinde ise (1925-1928) Azerbaycan halkının IX. asırda, Babekin öncülüğünde, yabancı işgalcilere karşı verdiği bağımsızlık mücadelesini eserinin asıl konusu ve ana fikri olarak seçer, milli-manevi istiklal ve bağımsızlık düşüncesini bütün devirlerin ve halkların en yüksek değer yargısı ve en kıymetli serveti olarak terennüm eder. Bağımsızlık duygusunun bu şekilde ele alınmasının; sanatçının komünist zulmüne, bolşevik baskılarına duyduğu gizli bir isyani, protestosu olduğunu ileri sürenlerin düşüncelerinde de gerçek payı vardır. Od Gelininden sonra Cabbarlı, tarihi konulardan çağdaş gerçekliğe döner. Sovyet devrinin insanlarını, onların mücadelelerini, fikri arayışlarım, aldanış ve bunalımlarını, yani insan karakterinin oluşumunu tasvir eder. ;SevilAlmazYaşarDönüş bu tür eserlerindendir.
Bu piyesler,Sovyet gerçekliğidenilen fenomenin, onun henüz teşekkül ve doğuş döneminin canlı, estetik tecessümüdür. Bu destan bütün tarihi izdüşümleri, ifratları ve yönelişleriyle söz konusu eserde yansıtılmıştır. Üstelik güçlü bir sanatkarlıkla ve yüksek bir estetik seviyeden yansıtılmıştır. Bu piyesler, ayni zamanda söz konusu devre ışık tutan belge niteliğindedir. Diğer taraftan, bunların hepsinin de temelinde, tek tek bütün insanların, toplumların ve hatta insanlığın mutluluğu yolunda hummalı bir estetik arayış, bir çıkış yolu arayışı vardır. Cabbarlının piyesleri problematik piyeslerdir.
Halkların dostluğu meselesi onun ele aldığı problemlerden biridir. 1905 yılında, piyesinde, halkların dostluğu meselesini ortaya atıp, çok geniş bir tarihi planda irdeler. Geçen yüzyılın başlarından beri, Azerbaycanda sık sık tekrarlanan Rus ve Ermeni kaynaklı katliamların motivasyonunu bir tarihçi dikkati ve titizliğiyle ortaya koyar. Cabbarlı sanatkarlığının, artık her tür sınavdan geçmiş ifade gücü, onun hayatla iç içe oluşundan ve halkın geleceği ve kaygılarına duyduğu büyük ilgiden ileri gelmektedir. Şayet sağ kalsaydı, 1937 yılının imtihanindan herhalde zor çıkardı. Bolşevik iktidar ve dar görüşlü tenkit tarafından devamlı hırpalanan, hatta hapsedilen edip, 1934 yılında kalp krizinden hayata veda etti.
Başlıca eserleri: Eserleri (3 ciltte), Bakı, 1938-1948; ilk Dram Eserleri, Bakı, 1947; Seçilmiş Eser-leri, Bakı, 1949; Eserleri (4 ciltte), Bakı, 1950-1951; Seçilmiş pyesleri, Bakı, 1954.
Kaynakça: Mehdi Hüseyn. Ölmez Senetkar, Bakı, 1944; Xendan C. C.Cabbarhnm Heyat ve Ya-radıcılığı. Bakı, 1954; Memmed Arif. Cefer Cab-barlının Yaradıcılıq Yolu, Bakı, 1956; Memmed Cefer. Mütefekkirin Şexsiyyeti. Bakı, 1960; Ce-ferov C. Cefer Cabbarlı, 1960.
1. Azerbaycan Covet Edebiyatı Tarixi. l-II ciltler. Bakı, 1966-67
2. Azerbaycan Covet Edebiyatı Tarixi. Bakı, 1988
3. Arif Memmed. Esrin Oğlu. Bakı, 1979
4. Eliyev R. CCabbarhnm Yaradıcıhq Te kamülü. Bakı, 1989