peygamber efendimizin amcası ebu talib'in oğlu, hazret-i alinin ağabeyi. hz. hasan ve hz. hüseyin'in amcası. habeşistan'Da necaşi'nin karşısında amr bin as'a karşı konuşan sözcü. mute savaşında şehit düşmüştür. cafer-i tayyar diye anılır. sebebine gelince ;
--spoiler--
Allah Rasûlü öğle namazından sonra, orduya Zeyd bin Hârise'yi komutan tayin ettiğini o şehit olursa yerine Câ'fer bin Ebi Tâlib'in, o da şehit olursa yerine Abdullah bin Revâha'nın geçmesini bildirdi. Düşman hristiyan Arap ve Rumlardan oluşan büyük bir ordu toplamıştı. Ebû Hureyre şöyle der: 'Mute savaşında ben de bulundum. Müşrikleri gördüğümüz zaman onların sayı, silâh, at, atlas, ipek, altın vb. bakımından bizimle karşılaştırılamayacak, karşılarında durulamıyacak derecede olduklarını gördük. Gözüm kamaştı. Çarpışma başlayınca, baş kumandan Zeyd b. Hârise, Hz. Peygamber'in sancağını elinde tutarak ilerledi. Vücudu Rumlar'ın mızraklarıyla delik deşik oluncaya kadar çarpıştı ve sonunda şehit oldu.'
Zeyd b. Hârise şehit düşünce, Câ'fer b. Ebi Talib sancağı aldı. Zırhını giyerek atına bindi. Düşmanın ortalarına kadar ilerledi. Kurtulamayacağını anlayınca, önce attan inerek, atını düşmanın yararlanamaması için saf dışı etti. O düşmanla çarpışırken, 'Cennet de, ona yaklaşmak da ne güzeldir. Onun şerbetleri tatlı ve soğuktur' diye mırıldanıyordu. Bu sırada düşman tarafından vurulup, bir eli kesildi. Sancağı diğer eline aldı. O da vurulup kesilince, sancağı koltuğunun altına kıstırdı. Aldığı yaralarla yere düştü ve şehit oldu.'
Abdullah bin Ömer der ki: 'Câ'fer b. Ebi Tâlib'i şehitler arasında aradık. Bedeninde doksandan fazla mızrak, ok ve kılıç yarası bulduk.' Hz. Cafer'in iki kolunun da kesilmesi üzerine, şehadetinden sonra Rasûlullah ona Cennet'te iki kanat takıldığını haber vererek şöyle buyurmuştur: 'Câfer'i, Cennet'te meleklerle birlikte uçarken gördüm.' Bundan sonra, kuş gibi kanatlanıp Cennet'te uçtuğu hadisle sabit olan Câ'fer'e 'çok uçan Câfer' anlamında 'Câfer-i Tayyâr' lâkabı verilmiştir.
--spoiler--