umutsuz kızdır. Bir fincandan umut bekler... Kendi gibi arkadaşlarının "ay canımm, şu cafede bi çocuk varmış, her şeyi biliyomuş, isim söylüyormuş" demesiyle birlikte cafelerden cafelere koşar...
Yakın arkadaşlarım bu kızlar.
Bir gün tutturdular şu cafede fal bakılıyormuş gidelim diye. Giderken telefonum çaldı ve biriyle buluşmam gerektiği için ben gidemedim. Zaten gitseydim yan masalarına oturacaktım. Öyle şeyler bana göre değil. Neyse allahtan işim çıktı ve Onların gideceği cafenin karşısında bir cafede buluştuk. Yani onları izleme imkanım da oldu.
Tabi buluştuğum insana ayıp oldu orası ayrı. Bir girişimcilik projesi ile ilgili görüşecektik ama biraz aksadı.
Neyse izliyorum ben yandan yandan. Kahvelerini içtiler sonra 50-60 yaşlarında iri, her parmağında yüzükler olan bir adam bunların falına baktı.
Tam bunlar kalktılar. Adam bir şey dedi ama duymadım tabi ben. Arkadaşlarımdan biri de saftır yani inanır her şeye. Bu ikisi çığlık çığlığa nasıl koşarak çıktılar ve çantayı falan attı gitti biri.
Bende korktum yani adam falan bir şey mi yaptı diye. Neyse buluştuk.
Adam demiş ki; kızlar çıkarken görünmeyen arkadaşlarımın üstüne basmayın. Rahatsız olurlarsa bulurlar sizi.
Yani hala gülüyorum. Muhtemelen adam da gülüyordur.
Ha bir daha gitmedi tabi.
Kısada saftır,salaktır,dalgaya gelen kızdır o kız. Etmeyin eylemeyin günah günah. *
hayatında hiç bir aksiyon olmamış haliyle sıkılan kızdır. bu sıkıntının aksine ümit verici cümleler kuran falcımıza inanmak ister kızımız. falcının dedikleri çıkmayınca haliyle başka falcılara gider ve bir ümit çıkmasını bekler. döngü böyle devam eder.