Türkiye de karşınıza çıkma olasılığı çok az bunun. Hadi çıktı diyelim size bakma olasılığı yok gibi.
Lan hadi diyelim baktı kitabın ismi sizi şok edebilir.
biraz evvel söylediği çikolatalı mochasının gelmesini beklerken taşıma kabıyla yanında getirdiği kedisini okşayıp ona sevgisini gösterdikten sonra yüzüne düşen bukleyi düzeltip cafenin en köşesinde oturduğu sandalyede dizlerini kendine çekerek çantasından çıkardığı cezmi ersöz kitabına kaldığı yerden devam eden kemik gözlüklü, gri hırkalı ve mutsuz kızdır.
edit: arkadaşlar ben değilim bu kız, ben kız bile değilim. bu sadece hayal gücümün bir parçası. saldırıyorlar efendim durduramıyoruz.
öncelikle kafede kitap okuyan yalnız ve güzel kız olması gerekir söylemeden edemeyeceğim.
bu konuyla ilgili çok dertliyim sözlük, bak yukarda yazmış bazı arkadaşlar yine ; yok kitap okuyorsa şerefsizim, yok anlamıyordur anlayamaz, yok havacı civacı. ya arkadaş, neden kendi yapamadıgınız beceremediğiniz şeye böyle havlıyorsunuz, ne kadar eziksiniz ulan. en azından de ki, ben yapamıyorum, yapanın nasıl yaptıgını bilmiyorum ama varsın yapsın, keyfi bilir. ama yok diyemez, kıskanıyor mu ne bok anlamadım. illa bok atacak.
bazı kimseler sizin gibi çevrenin gürültüsünden hoşlanmaz, ya da ilgilenmez. bazı insanlar için müzik, kitap daha ilgi çekicidir.* yani bu kafe de kitap okuyan kız aslında sizin için sadece kitap okuyan biri olması gerekirken, siz olaya futbol yorumcusu gibi yaklaşırsanız böyle, kendinizi küçük düşürürsünüz sadece. keşke siz de her yerde okuyabilseniz. **
türkiye'de okuma oranlarının yerlerde sürüklenmesinin unsurları tarafından şov yapmakla suçlanan, sayılarının hızla artmasını temenni ettiğim kızlardır.
sadece ama sadece boş boş telefonla oynamak yerine yanındaki kitabını okuyan kız olamaz mı? ha otobüste okumuş, ha kantinde veya o kafede? ne olmuş yani olayınız ne. size ne.