ya gerçekten çok olağan bişey, evet, kabul ediyorum ama cidden sebebini bilmediğim bi halde bana çok fazla garip geliyor. gülme ve gülmeme arasında kalıyorum.
başıma gelmiştir aniden bastıran serin, serinden de öte artık soğuk denilecek bir gecede cafedeyiz. üstümde incecik kısa kol gömlek içimde atlet yok, herkesin hırkası, yeleği var hatta montu var.
kızlı erkekli gruptayım, önce arkadaşlardan birkaç uyarı, sen donacan kanka falan, hehe " erkekliğe bok sürermiyim " ya bi gidin işinize olum ben üşümem, askerlik yapmış adamım üşümem ben yav vs.
bir on beş dakika kadar sonra bende hafiften istem dışı titremeler başladı ancak buna rağmen üşüyorum diyemeyen bir erkeğim ben, arada bir soruyorlar? yok canım iyiyim ben.
bir müddet sonra titremeler ciddi arttı ama ben yine ü ü üüşüşümümüyoyorum bebebenn.
işte orada o an bir kadın olsam çoktaaan bir şal getirin lütfen der,o ızdırabı çekmezdim.
istemedim ulan iste me dim,cafede otururken şal istemedimm...
istemedim de noldu amk?
benim bu acınası halime çok üzülen,sevgilim benim için şal istedi ve o şalı bana sarmaladı ve ben tir tir titrediğim için geri çeviremedim ohhşş.
bir erkek için daha kötüsü oldu yani.
Üşümüştür, ne yapsındır.
Pehlivanlık yapıp, şal istemeyip, hasta mı olsundur?
Hayat bu kadar acımasızken, bir tas çorba bile millete dert oluyorken, samimiyet bitmiş, insanlık kuş olup uçmuşken, en iyisini yapıyordur.
Bakma sen bu çok bilmişlere, şala sarın, üşütme e' mi!
Felsefi bir şey anlatıyordur, boynuna takacaktır. Yanındaki gözlüklü kankasından gözlüğünü rica edip kambur ve zayıf bir havaya bürünür.
Siz ne anlarsız mağara adamları.