mizahın malzemesinin hepsinin olmasa da bir bölümünün uluorta konuşulmayan mahrem konulardan kaynaklandiğinin kanitidir. tabiki başarılı yerleri vardir ama başarili değildir.
cafcafın güzel espri yapmaması bir eksiklik değildir. gerçek şu ki;(görmezden gelemeyiz) güzel espri yapamıyorlar, yüzümde bir tebessüm oluşmuyor.
2 tür bölüm var anladığım kadarıyla cafcaf'da. 1.si dokundurmalar, ironiler yani komik olmak zorunda olmayan bölümü. yani daha çok kara mizah. politika ve din gibi ciddi konularda kahkahalar atmak gibi bi ihtiyaç yok zaten.
2.si ise tamamen gırgır, geyik bölümü. eğer bi mizah dergisi olduğu için artık güldürmesi lazım. biliyorum, bizim gibi müstehcen karikatürler altında büyümüş bir nesli, seviyeli karikatürlerle güldürmek zordur. ama bu işin altına girildiyse bunu da göze almışlardır heralde.
cafcaf elimizdeki tek seçenek, müslümanların tek mizah dergisi olduğundan daha fazla çamur atmak istemiyorum. ama sırf islami diye saçma sapan esprilere de gülemem.
ve evet afilli filintalar'a sesleniyorum; gelin size espri öğreteyim. bi kaç arkadaşız hem biz burda. ne güzel tebessümler olacak insanların yüzünde o zaman göreceksiniz.
çok sağlam esprilerle doludur . uykusuz olsun , leman olsun bir kere bile beni güldürememekte sadece birkaç hafif sırıtma yaratabilmekteyken bunda çok sağlam kahkaha attıran esprilerden mutlaka bol bol oluyor .
ayrıca son sayısında bildiğim kadarıyla bir ilk e imza atmış , ilk defa Mustafa Kemal Atatürk ile siyasi olmayan ve hakaret yada küfür içermeyen çok güzel bir espri yapmışlardır.
"mütedeyyin mizah" diyebileceğimiz kendine has bir kulvarda mücadele veriyor. kendilerine kadar böyle bir örneğin mevcut olmaması yer yer avantaj, yer yer dezavantaj. Kıyaslanabilecekleri bir örnek yok bu yüzden vasatlıklla itham ediliyorlar, "muhafazakarlar, dogmacıdır mizah yapamaz" ilkesine bir nebze halel getirdiklerinden -ki yaptıklarını genel mizah anlayışı içinde değerlendirmemek lazım- ezber bozuyorlar.
Benim fikrimce simgesel bir anlatış var. içerik olarak cemaatçi bir yönelim. Tamam mizah salt kahkaha atmak değildir ama yetenek gerektirir. Sen zaytung'da müstehcen, gayri ahlaki herhangi bir metne rastladın mı mesela? O yüzden cemaat medya işine de el atsın denilerek, "himmet" mantığıyla dergicilik yapmak yerine, otursunlar başka alanlara, sektörlere yönelsinler. Zaytung'da, bobiler'de de zaten yeterince "mazbut" mizah yapılıyor.
Bel altı ve küfürlü esprilerin pek bol olduğu mizah dergisi piyasasında küfür kavramından mümkün olduğunca uzak durmaya çalışan ve muhafazakar kesime hitap etme amacının yanında küfürsüz mizah isteyenlerin okuyabileceği mizah dergisi. Espriler mükemmel olmamakla birlikte gelişebilir.
mart ayıyla beraber 15 günde bir çıkacak olan mizah dergisi.
hiç şüphe yok ki bu dergi mizah alemine yeni bir soluk getirdi.
tabii, mizahı tek bir zümrenin kontrolünde sanan ahali sert tepki gösterdi bu dergiye ve tepki gösteremeye de devam ediyor. onlar tepki gösteredursun, cafcaf yayınlanma aralığını 1 aydan 15 güne düşürdü bile... bu demek oluyor ki cafcaf tercih edilen bir dergi.
ayrıca cafcaf zoru başarıyor. göt-meme yaparak güldürmek kolaydır ama argoyu minimize ederek güldürmek zordur. ve gerçekten de zoru başarıyor bu dergi.
dergiye karşı yapılan eleştirilerin amacını sanırım herkes biliyor.
cafcaf sırf, çoğunluğu muhafazakar olan insanlar tarafından çıkarıldığı için bu haksız eleştirilere maruz kalıyor. neymiş efendim "kötü esprilermiş", "mizah da tabu olmazmış" vs. vs. özellikle bu geyikleri ekşi sözlük zevatı sıklıkla yapıyor. espri kalitesini hiç mevzu dahi etmiyorum. zira "esprileri ilkokul seviyesinde" diyenlerin art niyetli olduğu açıkça görülüyor. böyle çocukça tepkiler verenlerin de, "seviye tespiti" yapmasını kaale dahi almıyorum. diğer mevzu "tabular"... cafcaf'ın tabuları var diyenlere, kıçımla gülüyorum.
zira cafcaf okuyan her insan görür ki; bu dergi her görüşten insanı barındıran, her düşünceyi eleştirebilen bir dergi... cafcaf hakkında biraz malumat sahibi olan herkes bu derginin içerisinde cemaatçisinin de, tarikatçısının da, marksistinin de, tarafsızın da olduğu bilir. ve cafcaf'ı okuyan herkes derginin herkesle dalga geçebileceğini de görür.
"domatesin içinden allah yazısı çıktı" tipi haberleri nasıl dalgaya aldıklarını, harun yahya ile ilgili nasıl espriler yaptıklarını bilmemek için dergiyi okumamış olmak lazım.
cafcaf gerektiğin de "kemalistler atatürk'ü putlaştırıyor" mealinde karikatürler de yapar.
bu karikatürleri penguen'de, leman'da görebilir miyiz? hayır göremeyiz. onlar yalnız muhafazakarları tiye alır. oysa cafcaf herkesi tiye alabilir...
velhasıl gayet başarılı bir mizah dergisi.
yakında haftalık olacağına da eminim.
mart ayının ilk sayısının kapağı bence bu dergi hakkındaki "kalite-kalitesizlik" tartışmalarına son noktayı koyuyor.
şimdi toparlayamadım ama körün mü topal alıcısı olurdu yoksa topalın mı kör alıcısı bilemedim. neyse 2si de aynı anlama geldiği için hiç kasmıyorum. demem o ki argo-cinsellik-karı-kız temaları içeren lombak-leman-uykusuz vb. dergilerin de, cafcaf gibi saygı-sevgi-edep-haya-vasat espriler ekseninde takılan dergilerin de alıcısı vardır, olmalıdır da.
türkiyede hakim mizah anlayışın dışında olduğu için sevilmeyen gazete. benzer kalitede ya da kalitesizlikte karitatür örneğini diğer dergilerde yüzlerce defa görebilirsiniz.
Mizahı iktidara [gerçekten iktidara gülüm, ya ni türkiyedeki sivil askeri bürokrasiye ]çakarak yapan tek dergidir. özde sevilmemesi bundandır.
okunmadan, google'dan resim aratarak eleştirilen dergi.
hep söylediğimiz gibi; istenen seviyeye gelmiş değildir. ama gelecektir.
nasıl olacak? niyeti iyi olan, alıp okuyup, doğru dürüst eleştiren insanlar sayesinde düzelecek bu dergi.
böyle bilgisayar başına geçip, "yazar" oldum diye allame kesilen, hiç bir boku beğenmemek için kırk takla atan cahillerin atıp tutmaları ile değil.
mizah senin için çok önemliyse, al bayiden bir dergi, para vermek istemiyorsan ben sana göndereyim, oku, yine beğenme. ben de beğenmiyorum zaten.
sonra bir mail at, ben derginizi beğenmiyorum arkadaş. şunları şunları yapıyorsunuz, umutlu da değilim, sizden adam olmaz de. istediğin kadar eleştir.
öyle iki karikatür linki verip "mizah yaptığını sanıyorlar" demek, sadece sana bir osurma konforu sağlar. o osuruk da uçar gider, pis kokusu hatırlanır.
başka hiçbirşey yapmış olmazsın. ama görünen o ki, yapamazsın da zaten. malzeme ortada.
mizahtan öte cumhuriyet, ataütrk düşmanlığı çerçevesinde anlayışları vardır.
boşa demiyoruz vakit'in çizgisel hali diye;
şöyle bir karikatürleri vardır.
akla direk vakit gazetesinin, 6 yaşındaki balerin çocuğun etek bölgesini sansürlediği an gelir.
(img:#43324)
şu var ki sormayın gitsin.
bebeler kendilerini tatmin etmişler.
(img:#43323) **
mizah yaptıklarını sanırlar.
bundan daha büyük facia ise bu derginin mizah yaptığını sananların, hatta gülenlerin olması.
bize bir kez daha bu zihniyetin espiri ve mizahtan yoksun olduğunu gösterir.
zira mizah zeka, kapasite, kültür, bilgi ve birikim ister.