mükemmel bir sergi leone filmi.tarantino nun da esinlendiği filmdir bana göre. adamlar filme dialog yok çok yavaş bir film diye eleştiri yapıyor.ne bu amk cüneyt arkın filmi mi ? ne bekliyordunuz?
Western tarihinin en iyi filmidir. Bir Clint Eastwood hayranı olarak bu cümleyi kurarken ne kadar zorlandığımı ah bir bilseniz... Gönül ister for a few dollars more veya the good the bad and the ugly diyeyim ancak göz var izan var. Müziğiyle, konusuyla, oyunculuklaeı, akıcılığı, bağlayıcılığı ile dört dörtlük bir yapım. Ötesi gelmez bu cihana. Hele filmin ilk 15 dakikası var ya.. anlatmaya kelimeler yetmez. Doğru düzgün diyalog bile olmayan bir giriş kısmı nasıl bu kadar etkileyici olabilir, onu da bana değil sergi leone dayıma sorun.
Ennio morricone ustamızın bu film için bestelediği eser de pek bir güzeldir ayrıca... (bkz: farewell to cheyenne)
çocukken tanıştığım, adını ezberlediğim, ergenliğe girmemle filmografisini hatmetmeye başladığım, ilk göz ağrım sergio leone abimizin şahsım adına en iyi filmidir.
açılış sahnesinin -sanırım yaklaşık ilk 12-13dk- efsanevi oluşu bir yana şu aşağıdaki sahne ile beni mest etmiştir en çok.
bu filmde henry fonda, kötü adam tiplemesi olarak, kariyerinin en baba rollerinden birine imza atmıştır. filmdeki diğer başrol oyuncularının da hakkını hiç yememek lazım tabii ki.
western filmlerinin şahane yaratıcılarından olan sergio leone filmi. henry fonda, ne kadar berbat bir karakteri oynasa da, yakışıklılığı ve oyunculuğuyla gerçekten dikkat çekicidir.
gelmiş geçmiş en iyi üç western filminden biridir kanımca. ilk sırada dizilim olarak hangisi yer alır karar verebilmiş değilim ama the good the bad and the ugly ile aynı hazda diyebilirim über-en iyi anlamında.
macera ya da aksiyon hangi kategoride incelenirse incelensin fazla abartılan filmlerdendir. yönetmen usta, oyuncular da usta olunca insan ister istemez büyük beklentiyle izliyor ama sonuç benim açımdan hüsran oldu. aldığı imdb puanını kesinlikle haketmeyen bu film yerine a fistful of dollars'la başlayan for a few dollars more'la devam eden ve en nihayetinde the good the bad and the ugly ile zirve yapan seriyi izlemek çok daha keyiflidir.
bu filmi güzel yapan hiç mi bir şey yok var tabi, güzeller güzeli Claudia Cardinale ve ortama hep armonikasıyla dalan charles bronson.
sergio leone klasiğidir.
film aksiyon mekanizmasından ziyade macera üstünedir. karakterlerin çaktırmadan uzun ve detaylı tanıtımı yönetmenin ustalığını gösterir.
bazıları için başyapıt olan benim için ise güzel bir western filmi. filmin bir kere açılış sahnesi dillere destandır. izleyenler de çok iyi bilirler.. normal bir sinek olayı kovboyların gözünden mükemmel bir dille anlatılmış. buraya kadar çok güzel.. işte bundan sonra film fazla ağır işliyor, normalde dayanırım ama burada gerçekten ağır işliyor. sergio leone bu konuda eleştiri yağmuruna tutanlara da haklı olarak birkaç serzenişte bulunmuş ve demiş ki "bu kişiliklerle ben bir ölüm balosu sahneledim. bu nedenle film o denli yavaştır. bir yandan, üç saat birlikte olacağınız bu insanlarla on saattir birlikte olma duygusu yaratmak için; öte yandan, öykünün başından beri bu kişiler yavaş hareket ederler, çünkü aslında ölü olduklarını bilirler." beni gayet tatmin eden bir açıklamaydı bu. yönetmeninin ana fikridir çok iyi, ama benim zevk ve renk tarzıma da pek uymadı sanırım bu kısmı.
tüm zamanlar en iyi western filmleri sıralamasında he good, the bad and the ugly adlı filmin hemen ardında yer almasının payı ise konu derinliğine ait bana göre. çünkü bir adamın üzerine gidilmesinden ziyade çevresinde ki konuları da ele alıyor. tabii ki soundtrackleri, yakından çekim teknikleri, oyuncu kalitesi harikaydı. öyle ki filmde clint eastwood'un olmasını çok isterdim açıkçası.. tabii ki claudia cardinale dillere destan, o ne güzelliktir tozu dumana kattı kendisi de. ama tabii şimdilerde yaşlandı sarktı doğal olarak.
film güzel, tavsiye de ederim. ancak benim için başyapıt sayılabilecek bir film değil.
müziklerin ihtişamıyla, henry fonda ve charles bronson'ın valsiyle bezenmiş bir spaghetti western. filmin ağırlığı zamanında eleştirilmiş. oysa sergio leone, bu filmi bir cenaze töreni olarak kurgulamış kafasında, ve bu yüzden kasvetli bir şekilde, kaplumbağa hızında akmış film. ve bence çokta iyi olmuş.