2 saat önce sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile kendisine olan hayranlığımda ne kadar haklı olduğumu bir kez daha kanıtlayan değerli sanatçı.
"Bu paylaşımın altına çok iyi yaşadınız demişsiniz öyle tabii.
Anlatayım fotoğrafın çekildiği dönemi fakülte yıllarımdı hep çalıştım. istanbul’da Tıp Fakültesi’nde okurken ilk iki yılımı Sirkeci’de bir otel odasını iki inşaat işçisiyle paylaşarak geçirdim. Ders zamanı okula gider, kalan zamanda da onlarla inşaatlarda çalışırdım.
Bir yanda anatomi dersi, öte yanda inşaat işçiliği.
Stajımı yaptıktan sonra az çok hasta tedavi edebilir duruma geldiğimde hocam Cihan Abaoğlu beni evlere hasta bakıcı olarak göndermeye başladı. Hastanın başında 24 saat bekleyip, acil durumda müdahale etmekti görevim. Fakat tabii yeri geldiğinde adamı tıraş da ediyordum, altını da temizliyordum.
Ayda burs parası olarak 60 lira alırdım. Hasta bakıcı olarak bir eve gittiğim zaman ise günde 15 lira kazanıyordum. Ama ev sahiplerinin artık yemeklerini önüme koymaları çok ağrıma giderdi. ilk paramı aldığımda fırına koşup paranın hepsiyle ekmek aldım. Çiğnemeden yuttum, patlayana kadar yedim. Sonunda da kustum.
Ekmekleri görünce açlık korkumu yeniyor, huzur buluyordum. Yıllar sonra bile kaldığım otel odalarında baş ucumdaki komodinin üzerine bir somun ekmek koyar, ancak ona bakarak uyuyabiliyordum.."
filmleri nesillerden nesillere aktarılan, türk milliyetçisi, vatansever bir yeşilçam aktörüdür. en yakışıklı türk erkeklerinden biridir. nogay tatarıdır. asıl mesleği çocuk doktorluğudur. battal gazi'dir, kara murat'tır, mafya babasıdır, değerlerini savunan bir polistir, fedakâr bir babadır. filmlerinde çoğu rolü oynamıştır. gençliğinde alkol sorunuyla uğramıştır. filmlerinde pek dublör kullanmamıştır. bu yüzden hastaneye kaldırılmışlığı da vardır. en önemli aktörlerimizden biridir. hatta bana göre ilk beştedir.
olcayto, malkoçoğlu, kara murat, battal gazi. işte bu karakterlerle o büyük ecdadımızı yâd etmemize ve onlara muhabbet beslememize katkı sağlamış büyük usta. allah hayırlı uzun ömürler versin bu müthiş gönüllü türk beyine.
Bir çok geyik filmi olmasına rağmen sosyal mesaj veren filmleri güzeldir ustanın. Bir anısında şöyle diyor; gençken bunlar mektebe gidiyor. Oradaki kadın bunun fanilasını görüyor, baya bir kirliymiş. Sonra dalga geçiyor falan. Usta oradan koşarak uzaklaşıyor. Baya büyük bir travma tabi. Bir de çocukken ekmek bulamadıkları için bitkilerin köklerini yerlermiş. Kitabında yazıyordu. Sonra yavaş yavaş zengin olmaya başlayınca eve ekmek stoklamaya başlamış. Bir daha ekmek bulamama korkusu ile yaşamamak için. Baya zor geçmiş adamın hayatı.
