eni boyundan uzun olan ve saz şairlerinin şiirlerini yazmak için kullandığı defter.
saz şairleri araştırmalarında çok önemli bir kaynaktır.
bir türkünün kaynağına inmede çok önemlidir. buna karşın, saz şairi, başkasından duyduğu bir şiire de yer vermişse ve kaynak da belirtmemişse yüzde yüz doğruyu yansıtmayabilen bir kaynaktır.
türkü sözlerinin aidiyeti konusu zaman zaman çok sert tartışmalara neden olabilmektedir.
arap harfleriyle yazılır ve besmeleyle başlar. alikurna denilen dayanlıklı kağıtlara yazılır. eğer cönk sahibi zenginse abadi deniilen iyi kağıda yazılır. kapak olarakta yumuşak deri kullanılır.
sayfa numarası konulmaz.
aceleyle yazıldığından genelde bozuk yazı ile yazılmıştır.
standart ölçü yoktur. eni boyu birbirini tutmaz. hazırlayanın zevkine göre değişir.
yazanlar genelde halktan kişilerdir bu nedenle imla yanlışları olabilir. temmet yani "tamamlandı" sözü ile biter.
cönkler aşağıdan yukarı doğru açılır halk arasında "sığır dili" ya da "dana dili" diye anılır.
Sadece Halk edebiyatı defteri olarak bakılmaması gereken defterlerdir.şiir içeriklerinde dönemin sosyo ekonomik hayatı, folklörü, değer yargıları açısından da önemlidir.
eskiden, saz ozanlarının şiirlerini topladığı, kimi zaman başka saz ozanlarının şiirlerine de yer verdiği, eni boyuna göre uzun olan ve uzunlamasına açılan, deri kaplı şiir defteri.
Cönk, Genellikle dikey olarak aşağıdan yukarıya doğru açılan, halk arasında dana dili veya sığır dili gibi adlarla da bilinen, içerisinde âşık şiirinin yanı sıra az da olsa divan şiirinin de örneklerinin bulunduğu defterlerdir.
Bunların dışında cönklerde, mâni, atasözü ve bilmece gibi anonim ürünlerin yanı sıra, folklorun çeşitli alanlarından örneklere de rastlanır. Bazı cönkler ise günlük gibidir. Saz şairlerinin ürünlerinin toplandığı cönklere, yazmalara ve defterlere supara da denilmektedir (Dizdaroğlu 1980: 2-18).
Yine gemi anlamına gelen ve içinde çeşitli konuların yer aldığı defterlere sefine de denilmektedir (Uraz 1977: 8057). M. Şakir Ülkütaşır bir makalesinde “türkü, mâni, destan, koşma, atasözü, fıkra, hikâye, nefes, mersiye, ilâhi, dua, hutbe, vs. gibi millî, dinî (tasavvuf) şiir ve mensureleri ihtiva eden elyazması dergi (mecmua)lere cönk” denildiğini belirterek bu tür eserlerin içeriğini de etraflı bir şekilde vermiştir (Ülkütaşır 1967: 905). Saim Sakaoğlu da cönkler için “Türk kültürünün tapusudur; bize ait kültürün atalarımız tarafından adımıza tescil edilmiş belgeleridir” (Sakaoğlu 1987: 220) diyerek, konuyu kültürel açıdan değerlendirmiştir.
Cönklerin Özellikleri:
1. Cönkler Arap harfleriyle yazılmışlardır.
2. Cönkler bazıları özel kâğıtlara (alikurna, abâdi) olmak üzere en çok kullanılan yazı türleriyle kaleme alınırlar.
3. Cönkleri kaleme alanların bazıların kültür ve eğitim seviyeleri düşük olduğu için, yazının imlâsı pek sağlıklı değildir.
4. Cönklerde belirli bir ölçü yoktur. Bu tür eserlerin hazırlanması sırasında cöngü yazanın zevki ve elinde bulunan kâğıtların boyutları ön plana çıkmaktadır.
5. Cönklerde bir konu sınıflaması yoktur.
6. Cönklerde şiir türleri veya şekillerinin başına koşma, türkü, ilahi, şarkı, gazel, destan, beyit, müseddes, vb. kavramlar yazılmaktadır. Ancak zaman zaman konu başlıkları ile şiirin birbirini tutmadığı gözden kaçmamaktadır.
7. Cönkler genellikle besmele ile başlar ve “temmet” (tamamlandı) ifadesi ile son bulur.
Türk halk edebiyatı dersinde, çok geçen bir terimdir.