Hangisi daha çok acıtır acaba? Aslında sorunun cevabı çok basit. Elbetteki, aşk acısı. Bıçak bir kere veya bir gün acıtır ama aşk acısı her gün, belki de ölünceye kadar acıtır, yakar, kavurur. Hele bir de ölesiye seviyorsan ve ayrılmak zorunda kalıyorsan, işte o zaman ölmekten beter olur. içindeki acının tarifi olmaz. Her gün yavaş yavaş öldüğünü hissedersin. Bu bir de imkansız bir aşk ise, işte o zaman bittiğinin resmidir. Severken ayrılmak diye bir söz vardır. Bunu yaşıyorsan eğer, kurşun yarası, bıçak yarası ne ki, o yürek yaşadığı acıyı tarif edememekle kalmaz, her gün öldükçe ölür. Yavaş yavaş ama acı içinde. Bunu sevgiliye anlatmak ise en zorudur. Hele ki sevgili kesin surette hayır diyorsa, yaşananlar, hissedilen anlatılamaz. Geriye çökmüş, yıkılmış, acı içinde kıvranan bir yürek kalır. Belki bir gün düzelir, ama izi hep kalır. O sevgili aklına her geldiğinde, yürekte bir sızı, bir özlem, bir hasret olur. Gözler dolar, dudaklar, eller titrer. Neyin var diye soranlara, bilmem duruldum bir an der insan. Hep bir bahane bulur. Ama o aşkını hep hatırlar, hatırlayacaktır. Çok seviyorsa da hiç unutmayacak ve çok zor hatta imkansız bir ihtimal olsa da, ömrünce onun geri geleceği günü bekleyecektir. Dudaklarının arasından, aşkım, sevgilim, canım, hayatım, birtanem gibi kelimeleri tekrar duymak için belki de herşeyini, hatta canını bile gözünü kırpmadan feda edebilecektir. insan böyle seviyorsa ve kavuşamamışsa, öldüğünde bile gözü açık gider. Yüreğinde o sevgilinin hatıralarıyla, sevgisiyle, aşkıyla.
Kim bilir...
Biri hücrelerini kanatir diğeri ruhunu. karşılaştırmada ise ikiside geçer ama bıçak yarası daha çabuk geçer, aşk açısı biraz daha uzun sürer bu yüzden aşk acısı daha çok acıtır.
bıçak yarası diğerine göre kısa süreli etkilidir. bir an olarak değerlendirilirse bıçak yarası daha çok acıtır. biraz uzun bir zaman dilimi içinse diğeri. ha bıçak yarasının yeri ve derinliği de önemlidir aşkın gerçekliği ve derinliği de.
' tabi ki bıçak yarası, bıçak yarası diyoruz boru mu? ' diye cevap vereceğim sorudur. belki de hiç aşk acısı çekmediğimden bu kadar rahat konuşabiliyorum.
aşka inanmayan, aşık olmayan ve dolayısıyla aşk acısı çekmeyen biri olarak bıçak yarasının daha çok acıtabileceğini söyleyebilirim. birlikte olduğum kişiyi seviyor, sayıyorum. böylesi herkes için daha iyi, tavsiye ederim.
melankoli 80 lerde kaldı artık. şimdi mantık ilişkileri var...
depük yarası daha çok acıtır diye cevap verilesidir.
bizim gibi arabesk toplumlarda aşk acı, elem, keder, perişanlık, depresyon demek ne yazık ki. insanlar geçirilen güzel zamanlardan çok kötü zamanları tercih ediyorlar. daha da kötüsü kıskançlıklarla, gereksiz tartışmalarla, suni şeylerle güzel şeylerin de içine sıçıyorlar. o yüzden aşkın ne kadar mutluluk verici bir şey olduğunu anlatan şarkılar, ne kadar acı verici olduğunu anlatanlara kıyasla çok daha az.