şu an ekranlarda dönen en afilli,en kaliteli dizi..
oyuncu kadrosu zaten malumunuz*****üzerinde bir de çok sağlam hikaye, bunla orantılı durumdaki senaryo, kaliteli müzikler, farklı çekim tekniği eklenince tadından yenmez bir dizi olmuş..
şu nefret ettiğimiz allahın belası pazartesi günlerini bile iple çektirmiştir ayrıca..
son zamanlarda izlenebilecek ve izlenebilir en güzel şeydir. sokakta yürüyen afet-i devran bir hatundan, ya da tiğin gibi bir delikanlıdan bile çok daha güzeldir. insanın içindeki duyguları yerlere serpebileceğimiz kadar bizimledir.
ilk bölümünün tekrarını izlerken sonraki bölümün reklamı araya girdi ve bu reklamlardan dizide gelecek hafta olacak olan her şeyi çıkarmayı başardım.. geçenlerde o hikayesini çıkardığım bölümü izledim ve haksız olmadığımı anladım.. demekki neymiş dizi yapıyorsun para harcayıp üstüne birde süper oyuncu kadrosu kuruyorsun bari güzel öykü yaz ki bi işe yarasın. neyse belki ben ileri görüşlü bi insanım yani sorun bende de olabilir...
melisa sözenin, fikretcim kuşkancığımın, erkan canın ve nejat işlerin ve ve mehmet günsurun da oyunculuğuyla tv de kaliteli bişi var mı yok mu tartışmalarına son noktayı koyan tmc yapımı sürükleyici hoş ve güzel dizi.
gittikçe temposuzlaşan ilk 4 bölümün aksine 5. bölümüyle tempoya kavuşmuş dizidir.. dramatik sahnelerdeki diyalogların akışı daha bi gerçeğe yakın.. aksiyon da koymuşlar.. lakin şu ana kadar önceden tamin edilebilme olayını daha aşabilmiş değiller.. ona rağmen izlenebilmesinin sebebi ise oyuncu kadrosudur..
insanın içini kıyan,
pazartesileri çekilebilir hale getiren dizi.
fikret kuşkan, mehmet günsür, vildan atasever , nejat işler arada bir filme girip sesini duyuran yüzünü gösteren erkan can, melisa sözen filmi süper yapmışlar.
ayrıca yapımcı 08-10-07 tarihinde yayınlanan bölümün hemen ardından 15-10-07 tarinide yayınlayacağı bölümün reklamını yapmıştır,gerçekten izlenmesi gereken bölüm budur.
mehmet günsur'un vildan'a ilk görüşte vurulması, ve çocuğun herşeyi bi kenara bırakıp bütün gün bu kızın ardı sıra koşup durması, nihayetinde avukatlık bürosuna kadar gelmesi. ve bunlar yaşanırken vildan hanımın yüz vermek şöyle dursun çocuğu olabildiğince terslemesinin ardından aralarında şöyle bir diyalog geçmiştir:
mehmet: bıdı bıdı.. sizinle çıkmak gibi mesela..
vildan: ... (o suratı beş karış asık olan bücür avukat gülümsüyor burda, belli ki hoşuna gitti! evet diyor yani)
ben de diyorum ki, ne kadar saçma bir şey bu ya rabbim. sen tut, çocuğu o kadar tersle dur, surat as, üfff-püff de, "bi siktir git" demeye getirilen hareketler yap, sonra da çocuktan duyulan "çıkmak" kelimesinden sonra yelkenleri suya indir ve bu saniyelik bir gelişme olsun. ne kadar inandırıcı ki bu?
olmamış, o sahne hiç. daha yaratıcı bir tanışma-çıkma-hoşlaşma sahnesi olamaz mıydı.
ve soruyorum:
-bu avukat kızı görünce neden herkesin elf görmüşçesine dibi düşüyor. mehmet günsur'dan sonra şimdi de nejat işler'in çırağı.
bir kaç dakikalık kısmını sadece çok sevdiğim arkadaşlarıma söz verdiğim için zoraki olarak izleyebildiğim; ve her başladığında o sevdiğim arkadaşlarımın "dünyadan kopup başka bi gezegende (ki bence venüs te) transa geçtiklerine inandığım" gün geçtikçe bana daha çok antipatik gelmeye başlayan dizidir.
bir de nejat işler ve fikret kuşkan ikilisinin oynadığı her yapımda ki; fikret kuşkanın karısının, fikret kuşkanı nejat işlerle aldatması geyiği de artık cidden baymıştır.
an itibariyle yarmış dizidir. melisa sözen bulmaca çözmektedir ve nejat işler'e bulmacayı göstererek "resimdeki kim?" diye sorar. nejat işler'den de "aa, bu fikret kuşkan." cevabı gelir ve sözen ,işler'e şöyle bir bakış atarak yazar.
(bkz: oyuncularının reklamını yapan diziler..)
izlenebilecek en iyi türk dizisi. anlatımı başarılı, duyguyu hissettiriyor en azından yalın bir şekilde, karakterin hissettiklerini siz de hissediyorsunuz. ayrıca son bölümde gördük ki melisa sözen e gençlik çok daha fazla yakışıyor.
öncelikle şunu söylemeliyim ki; en başta fikret kuşkan'ın bara kardeşini ziyaret etmeye gittiğinde soda limon istemesiyle fikret kuşkan'ın yeşilaycı bir şehzade olduğunu düşünmüştüm. ama 6. bölümde viski içmesi ve içine tek buz attırması, ramazan ayı'nda insanların inancına gösterilen saygı olarak düşünmemize sebebiyet vermiştir. saygılı olmak çok önemli bir durumdur.
ve şöyle bir bitiriş yapmak gerekirse de bu dizi türkiye televizyonlarına gelmiş en iyi, en faydalı dizidir. gerek türkçe'nin kullanımı, gerek saygılı insan cizgisi bakımından. gerçekten de bu dizi beynini üst kesim olarak ayarlamış insanların dizisidir.