Eti geçti, duydun mu?
Bıçak kemikte.
Duymadınsa duy artık
behey Allah’ın kulu,
bıçak kemikte.
Duy da silkin n’olursun
bu ne biçim uyku bu.
Bıçak kemikte
Verilmemiş alınmış hep,
yük vurulmuş dağlar gibi – insanlık bu mu?
Çalıyor sömürünün imdat çanları,
kımılda da kurtar şu onurunu
bıçak kemikte.
Topraksa paylaşılmış kıyılarsa yağmalanmış,
umut hacizde,
ya bu neyin puştluğu bu
sana yokluk sana yasak sana dam
insan değil – hâşâ – bir yağmacı soyu bu,
bıçak kemikte.
Üretensin yaratansın yürütensin dağları,
bakma öyle kilit kilit, duvar duvar.
Yetsin artık bu susku
bıçak kemikte.
Anasın boynun bükük babasın kolun kırık
oğullar kan içinde.
Kaldır artık başını
«kalsın benim dâvam dîvana kalsın» demiş ozan.
O dîvan sensin artık
bıçak kemikte.
Hasan Hüseyin Korkmazgil...
Bizde bıçak kemiğe dayanmaz, acıya, yokluğa, yoksulluğa doymayız biz, sormayız, sorgulamayız.
Engin bir hoşgörümüz var, yani öyle böyle değil afedersin!
insanların hayalleriyle umutlarıyla ve yaşamlarıyla artık oynayamazsınız !. Ekonomiyi batırdınız !. Eğitimi batırdınız !. insanların duyguları ile hayalleri ile oynadınız !. Emeklerini çaldınız görmezden geldiniz !. Toplumu parçaladınız böldünüz !. 24 Haziran'da hükümete ve şuanki cumhurbaşka'nına good bye diyeceğim !.
Son yıllara kadar "sabrımız kalmadı" anlamına geldiğini sandığım ama aslında "hoşuma gitti", "biraz da buraya daya", "sen dur ben kemiğimi dayarım bıçağına" gibi anlamlar içerdiğini düşündüğüm deyim. Zira bir bıçak bir kemiği bu kadar taciz etmez.
tc başbakanlarının önceki gece evde yedikleri tavukları keserken başlarına gelen durumla ilgili uluorta demeç vermeleri. yiyen var yiyemeyen var, günah.