hayatın insana getireceklerine daima hazır olmak gerektiğini gösteren olaydır.
doğa filmleri festivali için kültür merkezine girdiğimde içimde garip bir his dolanıyordu. bunun festival için olmadığı açıktı ama adlandıramıyordum. ilk film geçimini kurbağa avcılığıyla sağlayan çiftçileri anlatıyordu film gösterimi için beklemeye koyuldum ki birden eski sevgilim nuran'la göz göze geldik. bilirsiniz bu eski karşılaşmalar biraz boktandır ama mecburen gülümsedim. neden ayrıldığımızı da pek hatırlamıyordum ama çok da kötü olmadığı açıktı.
bir dürtüyle yanına doğru bir iki adım attım. merhaba dedim. merhaba diye karşılık verdi. bir arkadaşıyla o da filmi izlemeye gelmişti, arkadaşına bizi biraz yalnız bırakmasını rica ettikten sonra bana dönüp epey oldu dedi. öyle dedim. o boktan his içimden gitmiyordu ama konuşmak için de bir istek duyuyordum. birden sohbetin geliştiğini farkettim. konuşmadığımız zamanlarda neler olup bittiğinden bahsetmeye başladık. bir elektriklenme mi oluyordu neydi?
film başlayacaktı ki kolumdan tuttu, kulağıma eğilip filmi boşver, bacak aramda en güzeli var aşkım dedi. ben kafamı yana çevirip nasıl yani şeklinde baktım. ciddiydi. filmi boşverdik ve oradan ayrıldık. sonra olaylar gelişti tabii...