öğretmen öğrencilerine sırayla sorar: "büyüğünce ne olmak istiyorsunuz?"
-doktor
-bilgisayar mühendisi
-eczacı
-.........
ve sıra o çocuğa gelir. okula yeni gelmiştir, kısadır, yalnızdır. cevabını verir:
-astronot
sonu vahimdir. arif usta'nın yanında kaportacı olmuştur kendisi. zaten vizyonuna ulaşan kaç küçük çocuk vardır ki?
okul öncesi ,tek kanallı trt yıllarında, her pazar ailecek seyredilen kovboy filmlerinde ezilen kızılderililere üzülüp '' büyüyünce kızılderili olucam ben ''
ilkokulda deli gibi çalışkan olup, inek modunda iken, öğretmenin gazı ile '' büyüyünce başbakan olucam ben ''
ortaokulda her türk genci gibi aileden ve sağdan soldan etkilenerek '' büyüyünce doktor olucam ben ''
lisede artık ergenliğin tavan yapması , araştıran, düşünen asi genç rüzgarının verdiği etki ve artık büyümüş olduğun kanaati ile '' okul bitsin konservatuara gidicem, tiyatro ya da şan eğitimi alıcam , hiç olmadı greenpeace yazılıp çevreci olucam ''
ve bir bakarsınki zar zor kahramanmaraş sütçü imam üniversitesi kazanmışın ve ülkede en çok hakkı yenen ve ismi nedeni ile maalesef madara olan üniversiteden mezun olup , mezun olduğun branşla alakası olmayan başka bir sektörde yardırmaya başlamışın.
o vakit bir çay molasında, açılan bu başlığı okuyup, bir sigara yakıp '' kızılderili olamadığına yanarsın ''
veletlere sorulduğunda ögretmen doktor asker polis vb meslekleri duymamız çok alışılagelmiştir. birşey atlanmaktadır. hepsi devlet bünyesinde iş olanağı bulmaktadır ve devlette verilen işin karşılığı olan parasal değeri hepimiz biliyoruz *** biz bu hataya düştük şimdiki veletler düşmese bari *