yaşca bizden küçük veletlere sorulan gereksiz sorudur.
bu soruyu sorduğum hiç bir velet "sana ne" dememiştir dip notunu düşeyim. " beni mi çok seviyorsun, yoksam anneni mi ? " sorusuna " tabii ki annemi " cevabını veren bir evladınız varsa ve siz soru sormakda ısrarcıysanız alacağınız cevaplara da hazırlıklı olmalısınız.
kız çocuklarının bebeklerle oynamasının sebebini insan bir yerden araştırma gereği duymuyor, düşünmüyor ayrıca. kız çocuğu işte ne yapsın bebeklerle oynasın. gün içinde kendisiyle ilgilenen tek varlık bir anne olunca bir kız çocuğu için, görerek öğrenen bir çocuğun bir bebekle oynamsı kadar doğal başka ne olabilir ki ?
bu konuda kızımla sürekli bir didişme içinde olmuşumdur. markete gidince bebek yerine araba alalım deyip onu çok çıldırtmışımdır. üstüme yürümüş, zaman zaman bana diş gıcırdatmıştır.
bunları yaşayan bir kız çocuğuna 4 ya da 5 yaşlarındayken sorulabilecek en salakca soru büyüyünce sen ne olacaksındır. okuma yazma bilmeyen bir çocuğun hayata dair gram fikri olmayan bir sabinin büyüyünce ne olmak istediğine dair bir iki çift lafı olsa ne olur olmasa ne.
ben yine de sormuşumdur bir çok velete o salak soruyu. tahmin edebildiğiniz klasik cevapları alırım genellikle.
deniz sen büyüyünce ne olacaksın kızım diye sorduğum soruya "anne olacağım" cevabını vermesi beni epey şaşırttı.
şimdilik verdiği cevabı annesini ve bebekleri çok sevdiğinden dolayı anne olmak istediğini söyleyen kızım, ilerleyen yaşlarında fikrini ne şekilde değiştirecek merak içindeyim.
çocuk aklımızla hayal gücümüzle cevabladığımız büyüklerin favori sorusudur. hayata tutunma çabaları yerine getirilmesi gereken sorumlular derken hayal gücümüzün bizi yönlerdiği günlerdeki verilen cevaplarla şuan yaptığımız işin olduğumuz yerin olmak istediğimiz yerle arasındaki fark hayatın ne kadar zor olduğunun göstergesidir.