sınırsızca çikolata alabilme özgürlüğüydü çocukken benim için mutluluğun tanımı, bunu yapabilen insanlar neden asık suratlı olurdu anlamaz, eleştirirdim.
uzun bacaklı kızlarla yatabilmekti ergenken benim mutluluk tanımım, bunu yapabilen insanlar neden asık suratlı olurdu anlamaz, eleştirirdim.
iyi bir kariyere sahip olmaktı üniversitedeyken benim için mutluluk, buna sahip insanlar neden asık suratlı olurdu, anlamaz, eleştirirdim.
güldüğüm, kahkahalar attığım yıllar boyunca, hep bunu yapmayanları, eleştirdim.
şimdi çok seyrek güler oldum, mutluluk tanımım da yok, aynaya bakınca kendi bakışlarımdan tedirgin oluyorum.
gülmeyi bilen ben, şimdiki beni hep eleştiriyorum. anlayamıyorum.
12 yaşındayken, annemin babamla tartışmasına anlam veremezdim. babam çok iyi bir adamken, kavga etcek ne buluyor acaba diye düşünürdüm. 15 yaşına geldim babamla kavga ettim.
15 yaşındayken sevgilisi için ağlayan kızlara anlam veremezdim, ilk sevgilimi toprağa gömdüm. bende ağlayan o kızlardan oldum.
16 yaşında annemin sinir hapları kullanmasına anlam veremezdim, 18 yaşında sinir krizi geçirip sinir hapı verdiler.
19 yaşında hatunun bir erkek için bir şehirden bir şehre gitmesine anlam veremezdim, sonra o geldi onun için başka şehre gidip geldim.
annemin o kızdan uzak dur demesine anlam veremezdim, o kızdan aldığım darbeyle uzak durdum. şimdi ben millete o'ndan uzak dur diyorum.
isyan eden insanlara anlam veremezdim, büyüdüm isyan eder oldum..
aldatılan kadınların affetmesine anlam veremezdim, aldatıldım affettim.
sevgi için ödün verenlere anlam veremezdim ben, sevgim için ödün verdim..
insanlara anlam veremezdi babam, insanlara anlam veremiyorum..
yapayalnız, tek başına yola çıkmış bir kız çocuğu. karşısında maskeleriyle dolaşan binlerce kurt. sevgiye aç bedeni, titrek elleri, sigara içmekten sararan tırnaklarını kırmızı ojelerle kapatmaya çalışan.. kalbindeki yarayı bir türlü gizleyemeyen benim.. yorgun düşmüş bedenin, gitmesi gereken o kadar yol varken yarı yolda ayağına çelme takan insanların yüzüne tüküren de benim!
Annemle babamı çok eleştirirdim ben. şimdi o kişilerden oldum. mutluyum hı hı.
üniversite son sınıfta 1. sınıf öğrencilerinden biriyle yapılan sohbeti hatırlatan önerme.
çelik gibi sert devrimci bir 1. sınıf öğrencisi..
ben:4 yıl önce oturduğun sandalyede ben vardım, karşımdaysa yavşağın biri "çok kısır düşünüyorsun" diyordu.. şimdi benim yerimde sen oturuyorsun, bense o yavşağın yerinde. .emin ol 4 yıl sonra oturacağın yer benim yerim.