(bkz: tasarruf)
genellikle aile büyükleri, tasarruf adımına bu alandan başlar. her şeyden habersiz olan çocuk boyu ve kolları uzun olan gömleği, paçalarını ayaklarının altına aldığı pantolonun içine bir güzel sokar. çoğu zaman dışardan bakınca, yazık gelişememiş baksana küçücük kalmış dememize neden olur. demeyin arkadaş. bunun ileri dönemi var. olur ya bir felaket yaşanır.
o değil de küçük erkek çocuklarının büyük bölümü, gömleğin uzun kollarını öyle görünce dayanamaz. yapıştırır sümüklü burnunu. peçete görevi görür.
tamam iğrenç falan ama dikkat ediniz. koluna döşenmiş beyaz gizemli lekeler.
önlüklerin 1. sınıfta entari gibi 4. sınıfta t-shirt kıvamına gelmesine sebebiyet veren o meşhur ebebeyin cümlesidir. Aynı zamanda Seneyede giyersin cümlesi ile kanka mübadeleli bir cümledir.
genelde küçük çocuklara kıyafet alınırken 1-2 beden büyük seçilmesi esnasında söylenir. alınan kıyafeti çocuk giydiğinde sanki çuval giymiş gibidir. halbuki ebeveyni için problem yoktur. masraftan kurtulalım derken çocuğu madara etmiştir, farkında değildir!
annemden çok fazla duymamın etkisi ile hala büyük almaktayımdır. ama daha fazla büyümediğim için aldıklarım hep büyük olarak kalıyor o ayrı mesele (bkz: swh)fazlasıyla etkisinde kaldığım cümlelerden biridir. ki şöylede bir hikayem vardır;
biriktirdiğim paralar ile ayakkabı almaya gitmiştim, içeride çok güzel bir kadın yiğeni veya oğluna ayakkabı denetiyordu. ayakkabıcıda bu kadının istediği ayakkabıları raftan indiriyordu. ayakkabıcı bir ara benim içeri girdiğimi farkedip döndü ve sordu;
-sen hangisinden istiyorsun yavrum
-büyüyüncede giyilen markadan istiyorum amca
dediğimi hiç unutmam. adam istediğim ayakkabıyı verip hiç para almamıştı.
hatunun biri bir elemana plotonik sevdalanmıştır. sonra öğrenir ki arkadaşlarından biri o çocukla flört etmektedir.
kötü arkadaş: üzülme ben zaten beğenmiyorum, 1-2 haftaya sıkılır, ayrılırım.
gariban aşık hatun: önemli değil, benim küçükken de hiç yeni giysim olmadı hep ablamınkileri giydim.