kendisine alınan kişinin geleceği hakkında kolaylıkla yorum yapmaya vesile olan elbisedir. bir türkiye gerçeğidir ayrıca. bir ekonomik tedbirdir. uyuzdur. elbiseyle akraba olunur fakat, elbisenin cuk oturacak kıvama gelmesini sağlaycak büyüme düzeyine ulaşılamaz. hem cuk otursa ne yazar, ben büyüyünceye kadar onun anası ağlayacak.gerçi bu uygulama ikimizin de anasını ağlatır.
büyük elbiseler almak çocukta kesinlikle kilo alma psikolojisi oluşturan edimdir. yapılmamalıdır. hem üstüne tam uyan elbise çocukta özgüven sağlar, kendini özel hissettirir. çünkü o elbise sadece kendi için tam ona göre alınmıştır. ikinci seneyi de bekleyen evebeynelr için bekleyiş faydasızdır. o elbise 1 yıl dayanmıyorken 2. yıl fazla beklentidir.
(bkz: aşağılık kompleksi)
16 annesiyle birlikte alınan bir kotun 22 sine gelindiginde hala bol gelmesi, bu mantıgın gecersizliginin ispatıdır. durumu biraz abartmıs olan anneye o kot her gösterildiginde, tatlı bir gülümseme ve annenin oflayarak ortamdan kacması güzel bir anı olarak hafızalarda kalabilmetedir.
eskiden tüketimin daha az olması yüzünden daha sıkı bir şekilde uygulanan alışkanlıktı. bizim nesil heba olmuştur bu yüzden. yıllarca hırpani şekilde dolaşılmıştır. işin kötüsü yetişkin olup da giysi alışverişini kendimiz yaptığımız dönemlerde bile bu alışkanlık kolayca terk edilememiştir. bugünkü gazetelerde yer alan, kadınların ayaklarına uymayan ayakkabıları bile tereddütsüz almaları da, belki o dönemin yarattığı defo sonucudur.