hesapladım da en az 20 bin kere inip çıkmışım şu 10 numaranın merdivenlerini. kaç defa yürüyüp geçtim aynı sokaklardan acaba! hangi duygularla hangi inişimde hangi çıkışımda büyüdüm ben acaba!
cezmi ersöz'ün çok güzel bir şekilde betimlediği durumdur;
''büyümek'' denir adına.. benliğini içeri çekersin. saklarsın yaralı kalbini, gözyaşını içine akıtırsın.. perde üstüne perde çekersin kimsesiz odanın penceresine.. perde üstüne perde çekersin çocuksu düşlerine, aykırılığına, içinden konuşmalarına.. büyümek dedikleri aslında, bu korkunç boşlukta hep üşümektir...
22 yaşında olduğun halde yine de bitmeyen anlamsız istektir.tavana değmekken hedefin,sonra daha yukarılara zıplayabilmektir büyümek.önce merdivenle bir kat yukarı,sonra göklere çıkarsın,sonra gökler yetmez uzaya.hiçbir zaman bitmez vesselam,sonra da keşke küçük kalsaydım derseniz,böyle birşeydir büyümek.
baş edilmesi gerekenler artar.
karşılanması gereken istekler artar, doğal olarak karşılanamayan isteklerden oluşan hoşnutsuzluk artar.
ilkokulda amacın sadece kahkaha atmakken, gülmekken üniversitede bir bakmışsın ki bir sürü amacın var. yurt dışına çıkmak, iş bulmak, araba almak... arada bir de kahkaha atmak istersin tabi.
doğum ve ölüm bir anlık olaylardır ama büyümek...
zaman alır,sancılıdır.
kurduğun her hayalin, sadece hayal olarak kalmasıdır. bunu farkettiğin an, büyürsün.
Aslında hiç farkında olmadan bedeninde ve ruhundaki küçük ama etkili değişimlerdir.Hatta öyle etkilidir ki uyuyup uyandığında yeni bir 'sen' ile tanışabilirsin ve bunu kabul etmek senin için çok zor bir şey oluverir biranda.
aynı anda çok sey olmaktır, buna mecbur olmak hatta. misyonların, statün, sorumlukların gün gün artmasıdır. bi taraftan çalışan kişi bi taraftan genç belki hala çoçuk bi taraftan sevgili ya da eş sonra anne ya da baba, ama aynı zamanda evlat olmaktır... bütün bunları yaparken hepsinde ayrı ayrı iyi olman beklenir senden iyi bi çalışan iyi eş iyi anne-baba iyi arkadaş iyi bir çok şey olmalısın. en zoruda bütün bunları yaparken bir de kendin olabilmek çünkü bunca şeye yetişmeye çalışırken kendini ıskaladığını farkedersin hep! değişen çirkinleşen dünyadan ve insanlardan hiç bahsetmiyorum bile. bu yüzden acımasız bi seydir büyümek hep çoçuk kalmak ya da hiç kaybetmemek içindeki çocuğu en güzelidir. mutlu olmanın başka başka yollarını aramamak lazım.
hüzün de sevinç de her şey bir zamana kadar içi boş gelir. ama bir an gelir ki hepsi dolmaya başlar.
büyüyünce anlarsın derler ya. gerçekten büyümeden anlaşılamayacak o kadar çok şey var ki. eğer bunu okurken "ya öyle değildir" diyorsan büyümemişsindir.
diş ağrısı gibi bir şey büyümek. acı çektiriyor, evet ama bundan zevk aldığını da hissediyorsun istemesen de. kabuk değiştiren bir böcek gibi hissediyorsun kendini. gözlerinin önüne bir ayna monte etmişler de sürekli kendi gözlerini görüyorsun. kimsecikler görmesin bu evre bitene kadar beni diyorsun.