Hic istenmeyen ama gün gelince yaşanılan durum. Hayatin aslında çok ciddiye alinicak bisey olmadığını öğretir, ölümün var olduğunu, hayal kurmak ve gelecek olanı yapmanin çok sacma olduğunu farkettirir. Büyümek bi insanin hayal dünyasına kilit vurur. Çocukluktan çıkılır, çocukluk sevgileri aşkları unutulur. Buyumek istenmese de seni sarmalayan bi sarmaşıktır. istenmese de o seni bulur.
bir yaştan sonra bir anda olan Hadise. Son zamanlarda bir çok şeyin üzerine kafa yordugum gibi bunun üzerine de kafa yoruyorum.
düşünüyorum. kendimi ne zamandan beri bu kadar büyümüş hissediyorum? bu kadar büyürken ben nerdeydim? Nasıl farketmedim, neden engel olamadım? gerçekten büyük bir insan mı oldum ciddi mi yani? komşu çocukları en çok teyze dediği zaman hissediyorum büyümeyi. ve kesinlikle uykusuz geceler, baş ağrıları arttıkça büyüme denen şey ivme kazanıyor.
büyüdükçe arzularım küçüldü, şaşkınlıklarım küçüldü, beklentilerim küçüldü. Büyüdükçe öyle bi küçüldüm ki içimde taşacak bi şey kalmadı. Büyümenin bi bedeli varsa işte bu, yarım metre uzadım, yirmi kilo aldım ve dünyadan vazgeçtim.
insan büyüdükçe sorunları büyüyor, sorumlulukları büyüyor, beklentileri büyüyor.
çok enteresan bir şekilde korkuları büyüyor. s.kik bir şeydir büyümek. daha çok yalnız olmaktır.
pek hoş olmayandır. çünkü büyüdükçe hayatın zorluğunu anlarız, insanların nankör ve kötü niyetli olduğunu görürüz. kısacası düşündüğümüz gibi bir yer olmadığını anlarız.
hiç bir şeyin zevk vermemesi halidir.
uyumak eskisi kadar dinlendirmez, eskisi kadar kaliteli uyuyamazsın. yemek istediklerini yemek eskisi kadar keyif vermez. seks eskisi kadar heyecanlı veya bilinmedik değildir. yapmak istediğin ne varsa hepsini önceden deneyimlemişsindir. ilginç ya da ilk kez değildir. acıları bile yaşamışsındır ve biliyorsundur ki en kötüsüne bile zamanla alışacaksındır.
büyümek ipne gibi puşt gibi bir şeydir.
bakkalda sırf çocuk olduğumuz için paramızın kıymetli olmadığı zamanların değerini bilemediğimiz her güne lanet ettirecek kadar şerefsizdir büyümek.
çocukluğumda neden bu kadar çok büyüme isteğiyle yanıp tutuştuğumu düşünüyorum uzun zamandır. neydi bana çekici gelen etrafımdaki yetişkin insanlarda gördüğüm. hep çok inatçı ve kendi kararları olan bir çocuk olmuşumdur. sanırım anne-babanın senin yerine karar vermekten vazgeçmesiydi benim için en önemli sebep. şimdi ise büyüdüm, eğer büyümekse bu ve kendi verdiğim kararların altında eziliyorum çoğu defa.
herşeyden önemlisi tekrar çocukluğuma dönmek istiyorum. ve buradan okuduğum kadarıyla çoğu insan da benim gibi düşünüyor. çocukken daha özgürmüşüz gibi geliyor. arkadaşlıklarımız da çok farklıydı. onları sınıflandırmaz, ne olduğunu önemsemeden oyunumuzun içine alırdık. reçelli ekmeğimizi paylaşırdık, bakkaldan aldığımız cipsleri. sınırlarımızı da bazen yine büyüklerimiz koyardı anlamlandıramadığımız şekilde "o çocukla oynama ". bunu anlamaz bazen gizli gizli oynardık yine de o çocukla..hatta annenin koyduğu yasağı kırmak içten içe mutluluk verirdi. şimdi büyüdük de o annenin görevini tereddütsüz üstlendik. herkese bir sıfat takma hakkını edindik, sınırlar çizdik. ve ölesiye savunduk fikrimizi doğru ya da yanlış olmasını önemsemeden. ben öyle düşünüyorsam doğrudur dedik. kendi fikrimize katılmayanları ötekileştirdik. kendi kararlarımızı rahatça ardını ötesini düşünmeden biz verdik, kime ne zarar verdiğimizi düşünmeden hiç. özgürlük tanımımızı biz oluşturduk, sınırlarımız başkasının sınırlarını ihlal etse bile. yalan söyleyebilme yetisi kazandık, yanaklarımız hiç kızarmadan. insanları sorgusuz eleştirme hakkını gördük kendimizde hep. kendi yargı hukukumuzu kurduk, içsel mahkemelerde suçlu bulduk ötekileri. birer birer bağımsızlıklarımızı ilan ettik "ben cumhuriyetleri"mizin. zamanında o çocukla oynama diyen annemize gösterdiğimiz baş kaldırıyı kendimize dinletemedik, kolayına kaçtık. ve tüm bunların ismine büyümek dedik. fizik olarak büyürken, aslında küçüldük hep. ve bu değildi hayalini kurduğum ben. bu değildi "büyümüş ben". ben yeniden hayalleri olan ve bir sürü arkadaşı olan bir ıslıkla evden oyuna kaçan o küçük çocuk olmak istiyorum. alışamadım bu yetişkinlerin dünyasına, adımlarım çocuk kaldı.