Bir nevi özlem, bir nevi korku. Kimisi annesinin akşam pencereye çıkıp 'yemek hazır hadi eve' ya da 'bak baban geldi' diye kendisini çağırmasını özler. Kimisi de büyükçe onu çağıracak kimse kalmayacağından korkar. Hiçbir iyi yanı yoktur büyümenin çünkü asla kimse çocukluğundaki kadar masum kalamaz. Sorumluluk masumiyeti öldürüyor.Ama ya ben çocukluğumu yaşayamamışsam. Hem çocuk kalamıyor hem de büyümek istemiyorsam. Hayat bize zaman tanır mı yoksa o meşhur tokatlarını atmaya mı başlar?
büyümeyim la ben. 20 de kalaydım keşke. tek ergen deselerdi. her gün finallere filan çalışsaydım tek amk. parasız kalıp sobada yakmak için odun çalmaya razıyım.
zeki, ileri görüşlü, nostradamus gibi bir veletin haklı isyanıdır.
çünkü bilir ki;
hiçbir video oyunu, taso oynamaktan alınan keyfin onda birini vermeyecek; atılan hiçbir gerçek gol, tsubasa'nın attığı gollerden daha güzel olmayacak; hiçbir halısaha maçı, mahalle maçlarından daha büyük çekişmeye sahne olmayacak; büyüyünce omuzlarına hergün başka sorunlar ve sorumluluklar yüklenecek; gün gelecek çok sevdiklerinden birinin toprağa verildiği anı görücek ve hayatındaki o güne kadar ki en büyük şaşkınlığı ve acıyı yaşayacak; ve hayat gün geçtikçe gökkuşağından, koyu bir griliğe dönüşmeye başlıyacak.
büyüdükçe gözlerdeki pembe gözlüğün ortadan kalkması, sorumlulukların, acıların ve hataların sonuçlarının daha büyük olması, önceden ufacık bi şekerle mutlu olan bünyeyi şimdilerde hiçbir şeyin mutlu edemediğinin fark edilmesi, küçükken herkesin saf, temiz ve güvenilir olduğunu sanıp büyüdükçe bunun koca bir yalan olduğunu ve insanların nasıl da değiştiğini görebilenlerin haklı isteğidir.
bakkala girip sakız ücretimi almıyor, beni adam yerine diye koymuyor diye kızdığınız bakkal amcayı hatırlarsınız birden.. cebinizdeki sınırlı parayı ve 100 liraya aldığınız tombi cips gelir aklınıza.. misafir gelen bir amcanın getirdiği çikolatayla kocaman bir mutluluk duyduğunuz anlar bir de.. karşı apartmanda oturan sevdiğiniz oğlan ve oynadığınız sayısız oyunlar canlanır gözlerinizde.. hergün içinizdeki anlamsız mutluluğu, annenize-babanıza duyduğunuz sonsuz güveni ve başınıza birşey gelse onların herşeyi halledebileceğini düşündüğünüz günleri anımsayırverirsiniz.. en büyük sorumluluğunuz üç sayfa 'a' yazmaktır zira.. ve tek okuduğunuz 'ali ata bak', 'neşe topu tut' tur..
büyümek böylesine boktan bişeyken aklı olan bünyenin isteyip de kavuşamayacağı şeydir yani büyümek istememek..
hayata karşı bi nevi sert duruştur.. hayat sizi pek iplemez gerçi o ayrı.
hayattaki şanssızlıklarını, kadersizliklerini tekrar başa sarıp değiştirebilmek isteyen beynin ürettiği ütopya.herşeyin kötüye gittiğinin farkında olmak, bunu değiştirememek..kimi zaman benim de yanarcasına istediğim peri masalı..
keşke..