her insanın takıntısıdır.
kimi memesi,
kimi pipisi,
kimi yaşı,
kimi egosu,
kimi de poposu için bu takıntıya sahip çıkar.
büyüklük ruhundadır insanın aslen.
ruhu büyük olandan korkma...
ruhu küçük olduktan sonra yukarıdakilerden biri yada bir kaçı büyük olda neye yarar.
her insanın takıntısıdır.
kimi memesi,
kimi pipisi,
kimi yaşı,
kimi egosu,
kimi de poposu için bu takıntıya sahip çıkar.
büyüklük ruhundadır insanın aslen.
ruhu büyük olandan korkma...
ruhu küçük olduktan sonra yukarıdakilerden biri yada bir kaçı büyük olda neye yarar.
şimdi hepinizin üzerinde yükseliyorum. tanrı oldum. tanrı benim. varabileceğim en yüksek mertebeye vardım. şimdi ne yapıcam, ölmeliyim, hayır yeniden insan olmalıyım, yeniden amacım uğrunda ve yeniden tanrılık iradesinin peşinden koşmak için yeniden yaşamak için. insan üstün bir varlıktır. tanrı öldü, bizim tanrı olmamız için öldü tanrı.
bazen küçükten daha küçük olmayanın kendini büyük görmesi bazense küçükten daha büyük olanın şımarıklığıdır. genelde bunu kendine yakıştıran kişi sirkteki bir maymuna benzer. büyük olmak küçük olanı ezmek için iyi bir fırsattır ama bazı şişirilip büyütülen balonlar çabukça sönebilir ve özüne dönen ezik aslında herkesin birbirine eşit bakması gerektiğini daha iyi anlar. Gerçekten büyük olan ise hükmetmeyi başarır. Bu kavrama sahip bir kişi eğer şımarıklık etmeyip ne sebeple bu mevkiye yükseldi ise ayağının altındakileri ezmemeye dikkat etmeli ve saygı duyulmak için sevgi göstermelidir. büyük güç ve büyük miraslar, büyük dertlerdir. bu büyüklüğün, bu yükün, bu aşağılanma fırsatının altından da yalnızca gerçekten büyük düşünen ve büyük bir ruha sahip olan kişi çıkabilir. ama hangi büyük insan "ben böyle muktedir biriyim! işte böyle kudretli bir ruhu tanrı yalnız bana layık görmüş, hepinizden daha güçlüyüm, ben adeta ölümsüzüm" gibi tavırlarda bulunur, bu şekilde sözler sarf ederse; işte bu an, onun herkesin gözünde küçüldüğü andır.