son bir kaç aydır tecrübe ettiğim yaşam şeklidir bu. anneanne bizlerledir, artık çekirdek aileden geniş aileye terfi etmişizdir. sabaha karşı 4 te namaza kalkmak için kurduğu kırmızı çalar saati çalar, anneanne uyanır, abdest alır, mutfağa gider atıştırır namazı kılar uyur. sabah erkenden uyanır, telefonları çalar, arkadaşlarını ziyarete gider. eve geldiğinde arkadaşlarının hastalıklarından, çocuklarından bahseder. moralin bozuk olduğunda kendi şivesiyle " kızım hep nazardan oluyo, okuyayım ben bir seni, herkes mana bulur kızım" diyip teselli eder. bayramda ev misafirleriyle dolup taşar, büyükanne mutludur. akşam 10 da uyur, biraz dikkat edilir ses olmasın diye. ay sonu emekli maaşını almaya gider, dönüşte petibör bisküvi alır. bazen mutfağa girer, tarhana çorbası yapar. halk ekmeği seviyorum ben olsaydı onla yeseydik der. ben ölünce arkamdan ağlayın torunlara ağlamak yakışıyo der hüzünlendirir.
sevimlidir o, hürmet edilesi kadındır. hep bizimle olsundur.
eve cips kola vs. sokturmaz.
namaz kılarken müziğin sesini kısın der.
tüm gün arkanızdan terlik giy diye dolaşır.
gece yatıya gelen arkadaşlara annenden izin aldın mı sorusunu 10 kere sorar.
bilgisayarda ödev hazırlarken niye ders çalışmıyorsun evladım der.
evde ufak bir tartışma yaşansa aman tadımız kaçmasın konuşmasını üstlenir.
büyükanne candır. keşke benim ki yaşasa da hep bizimle yaşasa. *
Birlikte neşeli ayaklar izlemektir, Karayip korsanları serisini bitirip birlikte yorum yapmaktır. Okulda olduğun zamanlar mesajlaşmaktır, hatta o öyle bir büyükannedir ki dedeye diyalizdeyken ' aşkım nasılsın' diye mesaj atar. Yarım yamalak da olsa ingilizce şarkı söyler. Kocasına hediye olarak plazma alır, mp3 alır, telefon alır. Candır, kandır. Ayrıca ne de güzeldir, eğlence kanalıdır. Bizden gençlik aldığını söylese de kendisinden gençlik aldığımız insandır.