ısparta'da birinci sınıfta okurken erkek öğrenci evine davet edildiğinde, kem küm eden kibarca daveti geri çeviren, fakat son sınıfa geldiğinde kendisi motorsikletin arkasında, beli açılmış bir şekilde görülen hatun kişisinin içerisinde bulunduğu olay.
küçük şehrin huzuru ve güvenliğinden uzak, hiç tahmin etmediği sorunlarla karşı karşıya kalan güzel yavrumuz; bu vahşi ortamda kendini ifade etmekten çok, savunmaya geçmeyi öğrenmekte ve böylelikle yavaş yavaş kadıköy'ün o ruhsuz kalabalığının bir parçası olmaktadır
öğrenci erkek ise büyükşehirdeki hayatı onun özgürlüğün en fazla olduğu hissettiği zamanlarıdır. ilk evre: saç modeli çok uçuk bir hal alır. zaten üç-beş* tel olan sakalı da aylarca jilet görmez en büyük ve marjinal aktivite bu evrede ortaya çıkar: "bira içmek"
kız öğrenci değişimindeki ilk evre ise erkeklerle daha sıkı fıkı bir iletişime geçmektir. özgürlüğün tanımı bu anadolunun bağrından kopup gelen kızımız için budur.
erkekteki ikinci evre "dünya çizgi çizgi değilmiş öyle değilmiş ben gördüm" modunda bir hayat tarzına sahip olmaktadır değişim burada kendini "herşeyi ben birim entellektuelim" şeklinde gösterirki boş tenekeden ibarettir.
kızlardaki ikinci evre ise şaçları boyamaktır. hanım kızımızın bu devirde dili de çözülmeye başlamıştır. best model of world triplerinde gezinir kampüs ortamlarında bu arada şehrin lüks semtlerindeki ultra lüks mekanları keşfetmeye çalışır. üç-beş* kuruşluk harçlığı da bu evrede giyime kuşama özelliklede makyaj malzemelerine yatırılır.
erkeklerde üçüncü evre: aga kopmuştur hayattan artık ana babayı sadece para bittiğinde arar olmuştur. yaşadığı büyük şehrin sanki üç-beş * sakini gibi hisseder kendini hatta oyle bir hal almıştırki şehre ondan sonra gelmiş bütün gençler onun gözünde kırodurlar. bu evrede ki kardeşlerimize halk arasında entel kıro denmektedir ki yumurtadan çıkmış kabuğunu beğenmiyor tanımının cevabı olarak degerlendirmeye alınabilir.
üçüncü evreye gelen kızımız artık ülkemizin jet sosyetesinin sıradan bir üyesiymiş gibi hisseder kendisini. onun için artık sadece meşhur olmak kalmıştır. bu evredeki kızlarda ego tavan yapmış vaziyettedir. geçen evrelerde "gelsede bana teklif etse" diye peşinden koştuğu erkeklere pas vermemektedir artık... (ilerki yaşlarda bu erkekler hakkında konuşurken beni ne mühendisler ne doktorlar istedi diyerek bahseder)velhasılı kelam kız arkadaşlar için en tehlikeli evre bu evredir zira kaşar olup olmayacağı bu evrede belli olur.
erkeklerde dördüncü ve son evre eve dönüş yaklaştığı için bazı erkek bünyelerde düzelme görülebilir, ama çoğunlukla insanlıktan çıkılmış bir halde bulunur. uzun yağlı saçlar üç-beş * aylık sakal mevcuttur. it bağlasan durmaz nitelikteki bir öğrenci evinde yaklaşık olarak 15-20 kişilik bir nüfusla beraber kalmaktadır ki geldiği yerde bir köyün nüfusu da olabilir bu rakam... velsahıl son evre erkekler için en pis en berbast en çekilmez evredir. kişi yaşlılık yanılgaması olarak görür.
kızlarımızda son evre ise genellikle kaşarlığa tekabül eder meşhurda olamamıştır zaten hayaller suya batmıştır. eve dönüş yaklaştığı için baskı tekraren artmıştır üzerinde. hanım ablamız eğer kaşar olmamışsa bu evreyi "derhal bir koca bulmalıyım" tasasıyla geçirir. ilginçtir "okulumu bitirdim iş sahibi olucam hayatımı yaşıycam" diye de bi savunma psikolojisi ile hareket eden ama baktığı her erkekte "acep bundan bana koca olurmu" bakışları atan bütün erkeklerde potansiyel koca niteliği arayan üç- bes * kız da ancak bu evrede gör
lebilir ki erkekler için tehlikelidir. çünkü bu kızlar için evlilik ve fahişelik aynı anlamı taşımaktadır...
- köyüne yaz tatiline gelen öğrenci.
+ arkadası buyuk sehre okumaya giden genç.
televizyon izlerken.
+ abi sunlara bak ya. yarı cıplak milyonların karsısına cıkıyorlar. ayıp yahu.
- normal abi böyle şeyler. büyük sehirde herkes mini etek giyiyor.
+ nesi normal usta. bak şimdi bunlar öpüşecek.
- ne olmus be kardas öpüşmek sevişmek bunlar dogal ihtiyaclar.
+la get sen iyice allahsız olmussun.
-uff sizinlede konusulmuyor. geri kalmıssınız oglum. aşın bunları.
+sen aşmışsın belli oluyor.
evet küçük şehirlerden büyük şehirlere gelindiginde bir değişim görülür. fakat bu değişim kötü yönde oldugu gibi iyi yönde de olabilir. genelde hep, bekaretini kaybemekten, barlarda sürtmekten bahsedilmis.. ama kendini her manaa gelistiren insanlarımızda vardır mutlaka.
kendini hayatını yaşayamamış kişilerin 'özgürlüğe' kavuştuktan sonra yaptığı hareketler topluluğu.
o kişi hep ailesinin baskısı altında kalmıştır, gece dışarı çıkmak istemiş, yapamamıştır, okul gezisine gitmek istemiş ancak ailesi tarafından karşı çıkılmıştır. ve o yıl gelmiştir, sınava girip farklı bir şehrin üniversitesini kazanmıştır. artık özgürdür, yıllardır yapmak isteyip, baskı sonucu yapamadığı şeyleri yapmaya başlayacaktır doğal olarak, çünkü şimdiye kadar asla kendi olamamıştır.
