türkiye nin ekonomik olarak, dünya sıralamasında ilk beşe girmesi ve doğal etki alanı olan arap yarımadası, kafkasya ve balkanlarda bu güçü kullanmaya başlaması ile ortaya çıkma ihtimali olan, türkiye cumhuriyeti devletinin tekamül ettirilmiş adıdır.
türkiye cumhuriyeti adı özellikle değiştirilmeyip başına büyük getirilmelidir ki, cumhuriyetin temelleri sarsılmasın. sadece büyüdüğüne vurgu yapılsın.
günlük siyasetten uzak biri olarak, şu an bu yolda güzel adımlar atıldığını sanmaktayım. yanılacağımı düşünmek dahi istemiyorum.
kesinlikle artık ülkenin büyük adımlar atıp sıçraması gerekmekte. tarihte hep bir türk imparatorluğu asya hindistan da anadolu orda burda bir yerde olmuştur. ülken sınırlarının genişleyip ekonominin büyümesi gerek geç bile kalındı.
bir kaza bela olmazsa o yolda ilerlenmekedir.
lakin ille de ekonomik güç derim. kaynak ve ticari ilişki çeşitlendirmesi, ülkede üretilemeyenlere devletin ön ayak olması gibi unsurları ön plana almakta büyük fayda var.
ülkeye ait her türlü sosyal, ekonomik, etnik değerler itinayla işlenmeli, çevre coğrafyalarla ortak noktalar olarak kullanılmalı. yapılıyor gibi de hissediyorum.
70 milyarlık cari açığın daha doğrusu, onyıllardır değişmeyen ihracatın ithalatı karşılama oranı olan 2/3 ün düzeltilmesiyle ulaşılmasının ilk adımları atılabilir.
ilk ve büyük engel budur.
bunu eşelersen altında enerji faturası ve anlaşılmaz şekilde yapılan mal ithalatını bulursun.
otomobil fabrikaların vardır. otomobil markan yoktur. makina üreticilerin vardır. ufacık tefeciktirler. bankaların vardır. hepsini toplasan bir avrupa bankası eder ya da belki de edemezler.
tüm bunların ortak noktaları yeterince büyük sermaye ve güvene sahip olmamalarıdır.
türkiye de yerli büyük sermaye yoktur. 3-5 milyar doları olan şirket ya da adam büyük sermaye sahibi değildir. kaldı ki böyle kaç insan var ülkede.
e kimde var bu para ve güven, güç.
devlette var. devleti de ekonomiden çekmişiz. yanlışın babasını yapmışız. batı devleti ekonomiden çekmiş ama elaltından işi yürütmekte.
devlet artık ayakkabı yapmasın tamam ama petrokimya tesisi kursun, otomobil fabrikası kursun. uçak yapsın. atom santrali yapsın.
e kıpırdanmalar var. inşallah olur.
ülkenin büyük olmak konusunda sosyal ve kültürel eksikliği azdır. çevre ülkelerdeki osmanlı etkisi ve bilinirliği henüz sıfırlanmadı. hatta yükselişte. yani o tarafta fazla zorluk çekilmez.
bu yolda gidenlerin veya gitmek isteyenlerin yolu açık olsun.
hem insanlık hem türklük kazanır. batının nın balkanlar ve ortadoğu yu ne hale getirdiği ortada. yarın öbür gün kafkasları da o hale getirecekler.
oralarda biz olsak böyle olmazdı.
artık yıllardır terör fırtınası estirenlerin bile ismini anmadan da olsa gerçekleşeceğini gördükleri devlettir. hatta bizden ileri gitmişler pek çok arabın bile gönüllü olrak katılacağın dillendiriyorlar.
tabi biz gene temkinliyiz. eldekini kaybetmemek için her türlü tedbiri almalıyız.
demokratik haklar falan derken hakkaten ne kastedildiğini iyi süzüyoruz. zaten bu işten en çok kazançlı çıkacak olan, yeni katılacaklardır ki yıllardır diktatörlerin gasp ettikleri yaşam hakkını garantiye alacaklardır.
yapyoruz, ediyoruzlu bir dil kullandımda bunlar temenni niteliğindedir, inşallah yapıyoruzdur.
en az 2000 yıllık devlet geleneğimize baktığımda da yapıyoruzdur, diyesim geliyor.
bu yolda atılacak ilk adım, 60 miyar dolarlık cari açığı kapatmaktır.
bir parti çıksın, önüme bir 5-10 yıllık bir program koysun ve her sene hesap vereceğini vaad etsin. gözümü kapatıp oyumu atarım.
