öncülüğünü aziz yıldırım ın başlatmış olduğu, yıldırım demirören in de devamlılığını sağlamış akımdır aslında..yaptıkları iş özetle çok basittir..önce büyük transferler ve büyük kupa vaatleriyle kulubün başına geçerler..kulubün gelir kaynakları ve bütçesi ile kendi kişisel bütçelerini de aşarak vaatlerini veya hayallerini yerine getirmeye çalışırlar..ortalama 3 veye 4 yıl sonra bir de bakarsınız kulubün başkana borcu 50 milyon dolarların üzerinde ve hala yükselmeye devam ediyor..ard arda gelen başarısızlıkların ( ardından istifa fake i yaparlar..hani kameralara "istifa ed...." diyecekken bir yandan da kaşve gözlerini "bırakmayın ulan beni, kulube vermiş olduğum milyon dolarlarımı geri isterim" anlamında oynatarak gerekli sinyalleri başkan olacak adaylara anında iletiverirler..işte Türkiye 'de spor kulubü başkanlıkları bundan ibaret..sadece göstermelik..tabi bunların yanında başkanlara ait olan şirketleri için yapmış olduğu tanıtım veya reklamlarda bahşiş olarak kalıyor yanlarına..