efendim şimdi, çok da karmaşık bir proje değildir bu aslında. öyle anlamak için ordinaryus olmaya da gerek yok. daha doğrusu, bizim anlamamıza izin verilen kısımda anlaşılması zor herhangi bir nokta yok.
nedir bop? bop, ortadoğunun tüm şekli, idari, coğrafi, toplumsal vb. yapılanmasını, tabii ki abd başta olmak üzere topyekün batı dünyası lehine düzenlemek, şekillendirmek ve belki de yeniden yaratmaktır. başta abd dedik ama, sanılmasın ki bu sadece abd'nin yürüttüğü bir politikadır. bu, bütün batı medeniyetinin doğuyu hakimiyeti altına alma çabalarının son ve belki de en öldürücüsüdür.
şimdi burada, şimdiye kadar bu projenin nasıl şekillendiğini uzun uzun anlatmaya sanırım gerek yok. afganistan'ın sovyet etkisine karşı alenen desteklenmesi ve ortadoğu ve asya'da bir güç odağı haline getirilmesiyle başlayan süreç, abd'nin ırak'ı işgali, sürekli körüklenen filistin'deki karmaşa, savaş, lübnan'da şiddetle tetiklenen, tetiklenmeye çalışılan iç savaş vb. olaylarla devam edip günümüze geldi. bundan sonra da, daha çok olaya gebedir bu proje, bundan emin olabiliriz. çünkü, sadece 5-10 yıllık değil en az 30-40 yıllık bir süreçten bahsediyoruz burada. yani herşeyin daha başındayız belki de.
ha unutmadan, bu projenin bir parçası ve - hatta kendi deyimiyle eşbaşkanı - kimdi diye sorduğunuzu duyar gibiyim, işte o da burada;
koskoca gezegeni paylaşamayan şerefsizlerin ürettiği projedir. dünyada çıkan her şeyin insan için olduğunu ve her insanın o çıkan şeylerde hakkı olduğunu anlayamıyor bu şerefsizler. rabbena hep bana hep bana..
bu projeye destek veren, göz yuman herkesin eline bu proje gerçekleştirilirken akıtılan kan bulaştı şimdiden. bundan on yıllar veya yüzyıllar sonra bizzat insan eli ile olan şeylerden dünyanın temel kaynakları tükenmeye başladığında toprak parçalarının paranın pulun önemi olmadığını anlayacak insan oğlu ama geç olacak. şu interstellar mıydı neydi o filmin adı onun senaryosu gibi olacak mevzu ama o kadar şanslı olamayacağız sanırım. sonra g.tlerine sokarlar projeleri de şekillendirmeye çalıştıkları toprakları da artık zevk ile..
şemsiyenin bize doğru dönmeye başladığı iğrenç projedir. bir zamanlar ekranlarda "ben eş başkanıyım mehehehe" diyen bir dayı vardı şimdi ne düşünüyordur acaba ? darbe, dolar, ekonomik kriz, terörün patlaması derken işaretler pek hayırlı değil zira..
kanla büyüyen bir ağaçtır büyük ortadoğu projesi.
amerika'yı en iyi tanıyanlar kızılderililerdir. ne demişlerdi "son ağaç kesildiğinde, son dere kuruduğunda... anlayacaksınız paranın yenmediğini anlayacaksınız" ve bunu hiç duymamış, ya da anlamamış insanların parayla sattıkları topraklarda kuruldu israil devleti ve yavaş yavaş büyütülmekte. büyürken de etrafını kara bulutlara boğmakta. işte bu kara bulutun gölgesinde büyüyen ağaç büyük ortadoğu projesi.
"biz büyük ortadoğu projesinin eşbaşkanıyız"...
"diyarbakır büyük ortadoğu projesinin başkenti"...
müslümanlıktan, insanlıktan, türklükten bahseden yok hiç?
işleme konulduğu günden beri yavaş yavaş hedefine varan projedir. hali hazırda 6 ay önce "paşam benim" diyen türk iktidarı bugün beşar esad'a uyarı üzerine uyarı veriyor tv'lerden. canlı konuşmalardan her fırsatta ve her taraftan!! bak gidersin haa, beşar efendi haa!
neden acaba?
iyi düşünün, okuyun, boş boş bakmayın o yavşak kanallara ve onların felaket tellalciliği özentisi yayınlarına. bizi bir yerlere sürüklemeye çalışıyorlar! kime ne, ne olmuş ki suriye'de? varsayalım ki, bir kısım insan muhalif ve isyanlarda beşar esad denilen adama!!
bize ne oluyor? kimin sözcülüğüne soyunmuşuz biz, bir kişi bunun cevabını versin? bir de 6 ay önce ne farklıydı acaba?
iyi düşünelim, iyi bakalım büyük resme, ufak işlerle uğraşırsak başımıza büyük işler alabiliriz!