dün gece kant'ın ahlak metafiziğinde "adalet"in yerini düşünürken aklıma birden dedeler geldi, sonra da memeler.
sürekli dile getirilen büyük ya da küçük olmayan memelerin çoğunun aslında güzel olmadığı gerçeğini neden dile getirmiyoruz dedim? toplumumuzun kanayan bir yarası oldu hep...
memenin güzelliğinde asıl kriterin büyüklüğü değil de "meme ucu" ve "dirilik" kavramlarının olduğu kabul edilmesi gereken bir gerçek. orta boyun da altına ancak diri ve uçları hoş olan bir çift meme, hoş görüntü sergilemeyen uçlara sahip ve sarkmış bir çif büyük memeden elbette ki daha çekicidir.
burada iki noktaya eğilmek gerekir. erkek memesinden hallice minik memeler ve hem büyük hem hoş uçlara sahip hem de diri memeler. ilki maalesef nanay dillendirmeyelim hiç. ikinci meme türü ise "mükemmel meme" olarak isimlendirilebilir.
amma ve lakin gerçek sevgi var ise memenin ne büyüklüğü ne görüntüsü umurlardadır, diyerek bu mühim konuyu sonlandıralım.
güzellik simetridir. oran orantı önemli, vücut bir bütünlük içinde oran oluşturuyorsa o estetik oluyor zaten. yani büyük veya küçük olması oran orantıyla alakalı. fizik matematiktir aslında. yani büyük veya küçük olması değil oranların uyuşmasıdır. ancak bu oranlık göreceli olabilir. modanın etkisi burda büyük, cılız kızlar üzerinden bir ideal beden algısı oluşturuyorlar ama eski zamanın estetik algısı daha etli kadınlar görünüyor yani durum bu.