zamanında yok ben maliye okumam kesinlikle derken kendimi aynen bu bölümde bulmamla sonuçlanan yapmak istediğiniz bişeyi büyük konuşarak elde edebilriisniz sözünü insana benimseten konuşma çeşidi
henüz yedi yaşında olup asla galatasarayı tutmam deyip beş-on sene sonra yaşanan hadisedir. yaşa dahi bakmaz bir kere ağızdan çıktımı affedilmez durum.
hayatın, o söylediğiniz şeyi size mutlaka yedireceğini, onlarca örnekle ispatlamak mümkün olan bir hatadır. konuştuğunuz her ayrıntı, kesinlikle başınıza gelir. örnekleri, sayılmayacak kadar çoktur. insanı, hayrete düşürür.
"ben dul kadınla evlenmem" deyip de, beş çocuklu kadınla evleneni mi anlatsak, "zengin adamla evleneceğim" deyip de, işsiz bir adama kaçan kızı mı, "aaaa, onun anası fingirdiyor, aç kalsam yapmam" deyip de, sevgilisiyle zina halinde basılanı mı?
mutlaka başa gelir. belki bugün, belki on yıl sonra.
bir şey savunursun, ya beyazdır ya siyah o.. griyi asla kabul etmezsin.. zaman gelir hayat sana o griyi yedirir, üstüne giydirir, sen artık ne beyazı bilirsin ne siyahı..
defalarca kendisini ispatlamış büyük sözdür. bu sebeple diyorum ki: kesinlikle 150 m2 den büyük ev almam. mercedese kesinlikle binmem. yurtdışına tatile kimse beni gönderemez. **
ısrarla tekrarladığım mallıktır.
bir gün arkadaşlarla sinemeya gideceğiz. (bkz: he curious case of benjamin button)
orada başka arkadaşları gördük "aa sizdemi buradasınız" falan muhabbetleri.
sonra "sizin yeriniz nerede" dedim ben. onlarda "d sırasındayız" dediler.
"lan diyorum d den filmmi izlenir hayatta izlemem ben" bak bak mallığa bak. daha biletleride almamış salak neyine güveniyorsa.
yanımdaki arkadaşlar "olm nolur suz deme şöyle" falan diyorlar.
gişeye gitmemiz ile b den daha arkada yer olmadığını görmemiz bir oldu. b den izledik.
ama oda güzeldi olsun.