her 250 yıllık periyotlarla tekrarlayan deprem. burada uzun uzun anlatılabilir ama kuzey anadolu fay hattı 15-20 sene gibi aralıklarla enerjisini boşaltıyor. 1939 yılında 8.3'lük erzincan depreminden bu yana fay üzerindeki birçok şehirde doğudan batıya doğru depremler meydana geldi ve sonuncusu malumunuz 1999 gölcük depremiydi. istanbul'da bundan öncesinde 1509 ve 1766 yıllarında iki büyük deprem meydana gelmişti peki sıradaki istanbul depremi ne zaman olacak? tabii ki bunu önceden tahmin edebilecek teknolojiye sahip değiliz ama olasılıklar ve araştırmalar bize bu felakete sebep olacak depremin artık çok yakın olduğunu gösteriyor.
tarih 21 ekim 2014
saat 02.41
yer güney marmara, yalova açıkları
şiddet 8.1
1.gün:
tam bir facia, istanbul toz bulutu içinde, göz gözü görmüyor. her yerden çığlıklar ve yalvarışlar geliyor. depremden sağ kurtulanlar enkaz altında kalanlara yardım etmeye çalışıyor. tahmini ölü sayısı 850bin. yıkılan konut sayısı 140bin. ağır hasarlı bina sayısı 700binin üzerinde.
2.gün:
tüm ülkedeki yardım kurtarma ekipleri istanbula akın ediyor, başbakanlık yurtdışından gelecek tüm yardımlara açık olduklarını belirtiyor. amerika, avrupa ve asla kıtasından 45'ten fazla ülke yardım ekibi yönlendiriyor. aynı zamanda 5 milyar dolarlık yardım hibe olarak veriliyor.
3.gün:
kurtarma çalışmaları devam ediyor. tabi kurtarılan insan sayısı devede kulak. ohal ilan ediliyor. insanlara toplu halde kalmaları anonsları yapılıyor. insanlar şile yakınlarındaki bir toplama alanına davet ediliyor. çoğu insan şehirden kaçmak için yollara düşüyor. boğaz köprüsü çöktüğü için avrupa yakasındaki insanlar edirne ve çanakkale'ye doğru gitmeye çalışıyorlar.
4.gün:
yardımlar yetersiz kalıyor, içme suyu sorun olmaya başlıyor. kamp yetersiz kalıyor, pendik'te ikinci kamp yeri kuruluyor.
5.gün:
kar yağıyor, kurtarılmayı bekleyen insanlar donarak ölüyor. şehirde isyan çıkıyor. kimi mahaleler silahlanıp kendi toplanma alanlarını kuruyor.yağma olayları başlıyor. mezan kazıcılar ortaya çıkıyor.
6.gün:
toz bulutu kardan sonra dağılıyor. şehre tam bir sessizlik hakim.
7.gün:
kar eriyor.
8.gün:
enkaz altındaki cesetler kokmaya başlıyor. kurtarma çalışmaları devam ediyor ama yaralı değil ölü çıkartılıyor. cesetler yakılmaya başlıyor.
9.gün:
hükümet istifa ediyor.
10. gün:
içme suyu sıkıntısı tekrar doğuyor. cürümeye başlayan cesetler yüzünden salgın hastalık başlıyor. kamp bölgeleri karantina altına alınıyor. şehirdeki diğer insanlar kaderine terk ediliyor.
11.gün:
salgın hastalık yayılıyor. ilaç yardımcı yetersiz kalıyor. istanbula giriş ve çıkışlar tamamen kontrol altına alınıyor. gece dışarı çıkma yasağı uygulanıyor. uymayanlar ikinci bir şans verilmeden vuruluyor.
12.gün:
şehirde büyük bir isyan çıkıyor. 3binden fazla kişi vurularak öldürülüyor.
13.gün:
işid suriye sınırından geçip hatay'a saldırıyor.
14.gün:
salgın hastalık yüzünden ölen kişi sayısı 2 milyonu buluyor.
15.gün:
türkiye cumhuriyeti devleti fillen son buluyor. güneydoğu kuzey ırakla birlikte kürt devleti kurduklarını ilan ediyor. *
yok öyle bir şey. ya da var olabilir. 99 yılında ki deprem olduktan sonra hükümetlerin gündem oyalaması kitleyi korku panik haline sokup düşünmelerini engel olma isteği.
Büyük istanbul projesi der gibi! Sanki iyi bir şeyden bahsediliyor, her gün biraz daha yaklaşıyorsa sivil toplum örgütleriyle gelin hazırlık yapalım?
Nasılolsa devletin bir hazırlık planı yok. Deprem olursa bizler "sıfırlanmış" olucaz onlar yola devam...