biraderler söylemese tarkan ın seslendirdiğini anlamamıştım. Bu tarz sanatsal bir belgesel anca böyle seslendirilebilirdi. gayet güzel olmuş.
ben beğendim...
bu belgeseli tarkan seslendiriyor denmese eminim kimse mevzuyu çakmayacaktı.
- yavru zebraa ölen annesinii terketmemekteee kararlıydıı... babası iseee uzaklaşan sürü ileee yavrusu arasındaaa tercih yapmak zorundaaa...
Valla ben izleyemedim bu vurgularla.
eleştiri yapma hakkımı kullanarak tarkan'a sayıp sövmeyeceğim ama ''cidden samimi olarak seslendirme yapmış
olsaydın tarkan tevetoğlu, bundan daha iyi iş çıkardı. sesini incelterek
ve kasılıp kasılıp he-ce-le-ye-rek konuşman yüzünden dikkatimi görüntülere veremedim.''
taklit yapma ihtiyacı doğuyor iç güdüsel olarak.
yine de her şeye rağmen en etkili yeri ''karıncaların yengeçlerin neslini azaltmalarına karşı'' kurulan
iç acıtan ama doğa dengesini vurgulayan cümleyle olmuş...
Adam muhtemelen üzerinde ropdöşambır, elinde de viskiyle seslendirmiş belgeseli.
konuştukça ekranda çekirge yiyen karıncalar yerine sevişen insanlar görüyorum lann.
hayır kim akıl vermişse kendisine, belgeselde bu şekilde seslendirme yapalım diye, naha gözünüz kör olmasın leynn. O ney öyle, erotik filmin başlangıcı gibi:
-lisa sabah güneşiyle aydınlanan odasında yalnız ve çıplaktı, göç başlıyorduuu
erotik belgesel olur mu demeyin,
tarkan yapıyorsa yaptı olacak...
o değil de,
yok arkadaş böyle olmayacak deyip sesini kıstım, öyle de olmadı.
Bir dahaki sefere serdar ortaç seslendirsin ki, belgeselden hepten soğuyalım. Hayır oldu olacak belgeselin ismini de büyük göçler yerine büyük götler yapaydınız. **