tarihte kurulan devletler büyük oranda askeri imparatorluklardır. askeri imparatorluklar savaş konusunda deneyimli halkların, diğerlerini sömürgeleştirmesi ve insan kaynağını kullanmasıyla ortaya çıkar. bahsi geçen büyük kan zor şartlarda yaşayana ve buna rağmen ayakta kalabilen halkların genetik mirasınının güçlüolduğuna atıfsa evet böyle bir durum olabilir zira genetik olarak zayıf doğanlar açlık sefalet kötü iklim gibi unsurlara dayanamaz ve ölürler. hani izleyenler bilir 300 spartalı filminde zayıfları hastalıklı olanları asker yapmazlar. asker millet kavramı böyle şekillenir. siz barış döneminde heykel yontarken savaş çıkınca elinize kılıç kalkan alıyorsanız hayatı boyu at sırtında avlanmış veya savaşmış bir halka karşı çok şanslı değilsinizdir. bu nedenle paralı askerlere yönelirsiniz ki onlar başlı başına problem olurlar.
bugüne geldiğinizde artık iyi at binen iyi kılıç kullanan askerlerin savaştığı, belki eskisi kadar mükemmel yetişmiş, hayatı buna bağlı olduğu için yetişmek zorunda kalmış ordular yok ama hala tüfeği tutan bir adam var. onun cesareti ve kararlılığı üstün bir komuta anlayışı ile birleştiğinde yine büyük bir askeri güçsünüz belki ama artık ordusunu besleyen ve bunu uzun süre yapabilen ülkeler kazanıyor. napolyon para para para derken parayı çok sevdiğini değil orduyu ikmal etmenin önemini vurguluyordu.
atsız'ın davetiye adlı şiirinde geçen muhteşem sözler.
tam da içimizdeki barzolar için söylenmiştir. doğduğundan beri kürdistan hayali kurup türkiye'nin ekmeğini yiyen soysuzlar kuramadıkları devletlerinin acısını böyle zamanlarda sokakları ateşe vererek çıkartıyor. yazık size.!