günümüzde STV nin o dönem dizileri alay konusu belki ama birde şöyle bakmak lazım. STV nin o sürrealist senaryolarla dini yapım diye izlettiği dizi ve filmleri saymasak o yıllarda muhafazakarların kanal 7 de çağrı veya HZ. Ömer gibi belli başlı ve başka ülkelerde çekilmiş filmlerin dışında izleyebileceği çok fazla yapım yoktu. dindar medyası üreticilik konusunda gerçekten 0 ın altındaydı. türkiye de yapılan dini filmlerin de hemen hepsi eski zamanda arap kıyafetli entarili oyuncuların oynadığı oyunculukların göz kanattığı belli başlı halifelerin hayatlarından kesitlerden ibaretti.
Aslında bir anlamda o yıllarda STV din konulu yapım olayına, bilgisayar efekti ve melek kavramını daha cesur ele alışı, sorguya çekilme gibi kavramları bir şekilde dahil ederek türkiye de dini yapım konusunda çıtayı yükseltmişti. Daha tiyatral ele aldılar benzerlerine göre, çok daha etkili bir hale getirdiler. Mesela ben çocuktum öldükten sonra olacaklarla ilgili bir film veya dizi bölümü izlemiştim rüyama girmişti. daha basit bir tabirle sadece ramazanlarda sahura kalktığınızda zoraki izlediğiniz o dini filmleri dönüştürerek günün her saati izlenebilecek hale getirip ilginç senaryolarla daha çok kitleye izlenebilir hale getirip insanlara sundular.
Bir abi vardı kim cennete kim cehenneme gidecek karar verirdi. Oha adamlar resmen Allahi canlandırmışlardi
O zamanlar fark edememisiz tabi nemli gözlerle izliyoruz Allah bizi defterini sağ elinden alanlardan etsin deyu
bir zamanlar stv'de yayınalanan ibretlik program.
bu program'da insanlar bütün ömrü boyunca yaptıklarından değilde ömrünün son saatlerinde yaptıklarını ele alır nedense.
kurtlar vadisi'nin ruhani versiyonu gibidir. salih abimiz ( sürekli sırıtır) ile hızır as. abimizin (piç bir gülümsemesi vardır) çökertmedikleri çete, mafya, hakkından gelmedikleri kötü adam yoktur.
tv kumandasının samanyolu tv'yi işaret ettiği nadir anların birinde karşılaştığım program. kişiler ölüyor/öldürülüyor ve kendilerini superman'in kristali göle atıp babasıyla ilk konuştuğu yere benzer bir yerde buluyor. ak sakallı, ak kaşlı bir dede geliyor konuşuyorlar falan. din temelli klasik bir samanyolu tv dizisi. jenerik müziğindeki sololar dinlemeye değerdir orası ayrı. aklıma david gilmour gelmedi desem yalan olur.
-az daha gömüyodu tır a hass neoliy ? kimsin ulan sen ?
-bak kemal senin kolpansa azına s*şıcam !
+oho öldükten sonrada günah işliyorsun demek.
-ya arkadaşım bi kaybol yea ne günahı ?
+küfrediyosun dallama !
-ne dallaması lan adam ol
+olum bak beni hasta etme 2 basamak aşağımdasın çarparım ağzına !
-skir gel lan !
+lütfü kanka gel bu arkadaşın hesabını kestim cehenneme alalım.
-abi bi konuşaydık ?
+sigir !
hayatın sadece küçük bir kısmını ele alıp ordan yola çıkarak kişinin cennete yada cehenneme gideceğine karar verildiğini gösteren program.programın nerden bakılırsa bakılsın bir sürü hatası vardır.ölenlerin islami inanışa göre hemen cennete veya cehenneme gitmeyecekleri bellidir;ondan önce kabir azabı veya iyi bir kimse ise sur üflenene kadar derin bir uykuda olacağı çeşitli hadislerde belirtilmiştir.kişinin hayatının küçük bir kesitini alıp buran tüm hayatını hiçe sayan abuk subuk çıkarımlarla dolu senaryosunu yazanın zekasından insanı şüpeye düşüren program daha çok dini bilgisi hiç olmayanlara yönelik hazırlanmış, insanı korkutarak doğru yolu bulacağını düşünen angut senaristlerin işgüzarlığıdır.
alah (c.c.)'ın affediciliğini hiçe sayan, koca ömrü bir iki günühla değerlendirip istisnasız herkesi cehenneme sepetleyin programdır. program, insanlarda kurtulma umudu bırakmayıp, peygamber gibi yaşamayanın cehenneme gideceğini gösterir. lakin peygmberler hariç kimse peygamber gibi yaşayamayacağı için bunun mümkün olmayacağının farkında olmayan yapımcılara sahiptir.
Not: peygamberlerde ismet sıfatı vardır. allah c.c. dilemediği müddetçe hata yapamazlar.
her bölümde bir aksakallı dede ve bir alimin*, yüce bilgili iki insanın(gidip dönmüş) karşılıklı vicdan muhakemesi yaptıkları ve onun bunun işine karıştıkları ibret çıkarılacak ve tiryakisi olunacak kaliteli yapım.