büyük balık, küçük balığı yutar. küçük balıklar da planktonları yerler. planktonlar da hayvanların artığı karbondioksiti ve güneş ışığını kullanarak fotosentez yapar. herkes mutlu mesut yaşar gider.
bu kurama göre birgün kücük baliklarin soyu tükendiginde büyük baliklar birbirlerini yiyecekler,en sona en büyük olan balik kalacak ve o da balik kalmadigi icin acliktan ölecektir.
bu mantik, kapitalizm in de bir ömrü olduguna delalet etmektedir.
en sonunda bir sirket kalir, ama o sirketin sattiklarini kimse alamadigi icin, o sirket de batar....böylece kapitalizm- tabii en sonuna kadar yasarsa- sona erecektir. arada bir ic savas, fransiz devrimindeki gibi "alt sinif" olarak adlandirilan sinifin baskaldirmasi falan olmazsa, kapitalizm gene de ölüme mahkumdur.
kapitalizm üretim tüketim olayidir, üretenlerin bnirbirleriyle rkaabet yapip birbirlerini yutmalari, aslinda o kadar da iyi birsey degildir.
büyük balik kücügüne kücügü de büyügüne muhtactir.
yutmasa da kuyruğundan hafif hafif yemeye başladığına bizzat kendi akvaryumumda şahit olduğum doğru önerme. (bkz: arkadaşını ye çocuğunu ye balık mısın yılan mısın lan it)
çok sevdiğim küçük turuncu balığımı yiyen koca balığı daha sonra aç bırakıp ölüme terkettiğimi de itiraf ediyorum, balıkları sevemiyorum artık.
özellikle japon balığından iğrenirim. *
büyük balık, küçük balığa gebe kalırsa tam tersi olur.
nice büyük balıkları, bütün bütün yutan mini minnacık balıklarla dolu hayat denen dipsiz okyanus.