heidi isimli cizgi filmde, heidiye hem ana hem baba olan, sahip cikan asmis insan. sakallar falan fena karizmadir. isvicre'de alp daglarinda yasar, koyunlariyla kecileriyle.
cedric in dünkü bölümünde büyükbabanın anlattığı hikaye:
kendi yolumda yürürken bir gün cok güzel bir kızla tanıstım. onu cok seviyordum ve ona benim yolumda birlikte yürümeyi teklif ettim yollarımızı birleştirdik. beraber yürümeye başladık ama yol arkadasımla ben biliyorduk ki yolumuz dümdüz olmayacaktı. cakıl tasları, cukurlar olacaktı. ama biz birbirimizi cok seviyorduk bunların bizim icin bir önemi yoktu. tahmin ettğimiz gibi yol arkadasımla karsımıza engeller cıktı ama biz de onlarla basa cıktık. bir gün bize küçük bir kız cocugu eşlik etmeye başladı kendi yol arkadasını bulana dek. günler gecti yol arkadasım topallamaya başladı. ayagına bir cakıl tası girmişti. onu orada bırakmamı ve yoluma devam etmemi söyledi. onu bırakmayı hiç istemedim fakat hayat yolunda durmanıza izin vermezler sonuna kadar devam etmelisiniz. onu orada elma agacının altında bıraktım ve yoluma yalnız devam ettim. şimdi yol arkadaşımın yokluğunu öyle cok hissediyorum ki, keşke birlikte yürüdüğümüz zamanlarda ona varlığının önemini anlatsaydım diyorum.
ertesi gün cedric chen e:
- ayagına cakıl tası girerse sebebini bilmiyorum ama sakın elma agacının altında oturma olur mu?
(bkz: 8 yasındaysanız eger hayat gercekten cok tuhaf)
büyükbabam bi yere girdip selamın aleyküm diyip selam verdikten sonra herkese tek tek merhaba der.
-merhaba
-merhaba
-merhaba
-merhaba.....
peki neymiş bu ''merhaba'' bi bakalım ''merhaba''nın kökü rehabetten gelir yani hepsine tek tek ben dostum rahat olun rahatça konuşabilirsiniz anlamında merhaba der ''Büyükbaba'' çözümlenmesi üzerinde düşünülmesi gereken davranışları olan kişidir.
sekizinci bayramdı.. içimdeki boktan tat geçmiyor, bayram sabahları.
kıyrıtırık limonatayı özledim, köy kahvesinde ısmarladığın. dinsizin teki, birlikte gittiğiniz bayram namazı için herşeyini verecek halde.
okulu bitirdim, avukat oldum. adamlığım konusuna girmeden, en azından biraz daha kalıp yaptıklarımı izlemeni dilemek hakkımdı galiba. herkes bi kere allah olsa ya!
çakmak çakmak bakan inatçı büyükbabam, gitmeseydin ya..
çok az insan yakın geçmişteki olaylarla ilgilenmeye muktedirdir. ya şimdiki zamana tutsak oluruz yada uzak bir geçmişin anıları arasında kaybolur, var gücümüzle geri getirilmesi mümkün olmayan bazı şeyleri hatırlayıp, yeniden canlandırmaya çalışırız. atalarına çok şey borçlu olan büyük ve varlıklı ailelerde bile, çoğunlukla büyükbabalar babalardan daha çok anılırlar.
hep yanlış kullandığım kelimedir ki ben annemin babasına kullanırdım. zaten kelimenin anlamına hiç takılmadım. sevgimi o kadar biriktirip kullanmıştım ki ona, ondan sonra kimseye kalmadı. hep ölmesinden korktum, öldü. hakkında sayfalarca yazabilirdim eğer kaldırabilseydim.