artık kabul edilmesi gereken gerçektir. nedir lan bu? git sen kadına asıl asıl, tokadı ye, ondan sonra 'büyük aşklar nefretle başlar' diye yavşa. kendini kandırıyosun olm. yok öyle birşey.
bak leylaya, bak şirine, bak iskeletora. 5 yaşında sokakta bakkalın camını kırdığında görmüş leyla mecnunu, 'ben bununla evlenecem' demiş de babası ağzını yüzünü kırmış kızcağızın. ama bak, ne büyük bir aşk yaşanmış ki günümüze kadar gelmiş efsaneleri. şirin de öyle.
ama iskeletor öyle mi? he-man herifi geberdi gitti, en ufak bir elektriklenme oldu mu aralarında? olmaz arkadaşım olmaz. nefret aşkı doğurmaz. inanma böyle batıl itikatlara yahu.
-abi kahvede duyduk doğru mu?
*evet necati bir sözün gazına geldim...
-abi saçma olmuş ama
*büyük aşklar nefretle başlarmış dediler.
-balkondan kadının kafasına sıçılır mı ya?
*evet saçma oldu biraz
-bu abazalık fena abi
secim sonuclarıyla kıbrısta sırtüstü yatırılan akp, dış politakadaki hatalarının üzerini post modern sultanlık sistemini ortaya atarak kapatmaya calışması, bi yandan iran'ın resmi avukatlığını yapmak...liste uzar gider ama füze kalkanı işinde ne yapacağını da merakla beklemekteyim, anayasadan hic bahsetmeden üstelik.
olan bitene kuşbakışı bakıldığında; büyük aşkların cidden nefretle başladığını söylemek hic zor değil en azından siyasi arenada.
kişilikle alakalıdır.sadece türk sinemasında gördüğüm bu tür durumlar, karşı tarafla yaşanan yoğun enerji alışverişinin tanımlanmamasından ileri gelen veya sevginin verdiği çocuksu ruh hali sonucu nefret tarzı yorumlamalara neden olur, olabilir.