inanmadığım demeyeyim ama, hayatımda böyle bir şey olmasını da istemediğim durum. büyük aşk falan istemiyorum ben anasını satayım. aşk olsun tabii ama, küçük olsun bizim olsun. hem ben nefret duygusu ile aşk olayına başlamak istemem. nefret edilecek o kadar şey varken, nefret duygumu niye burada kullanmak zorunda kalayım.
Ben bu söz gerçek mi değil mi tatbik edeyim diye sokakta hoşlandığım bir kızı dövdüm ve bekledim stockholm sendrome geçirip boynuma atlayacak falan sandım, çantası ile darp etti hastaneden yazıyorum.
her defasında doğruluğuna şahit olduğum söz. oynadığım oyunlarda da böyleydi. mesela ikariam'daki ezeli düşmanım sonradan en iyi dostum olmuştu. reelde de böyle bu, başta dost dediklerinizden nefret eder oluyorsunuz bunu da üniversitede yaşadım.
benimkisi nefretle başlamadı ama düşmanlıkla hakaretle başlamıştı.
ve kader işte kısmetinizse size karşı düşmanlık yapmaktansa iyilik yaparak yaklaşıyor.
Daha büyük nefretle de biter kanımca. Olumsuz başlayan bir şeyin, o şey her ne olursa, olumlu devam etme olasılığı pek yoktur benim gözümde. Tecrübelerim hep bu yönde oldu çünkü.