Aileden gelen tepki :Eee bu ay eve ne kadar vereceksin ?
Kolu komşudan gelen tepki: düğün ne zaman?
Akrabalardan gelen tepki: iyi birikim yaptın mı bari ne zamandır çalışıyorsun ?
Birde arkadaşlarınin düğünlerine gidip hepsine ceyrek takmak var ki. inanın buna yüreğim dayanmıyor.
Üniversitenin sonlarına geldiğinde hayatına yön verirken bunu tek başına yapman gerektiğini anladığında ve hayatını inşaa etmek için tek başına mücadele etmen gerektiğini anladığında büyüdüğünü farkedersin.
Sevdiğin insandan ayrıldığında içinden bir parçanın kopup gittiğini hissetsen bile onun sensiz mutlu olmasını içinden gelerek istediğinde olgunlaşmaya başladığını hissedersin.
En çokta her istediğimiz olmadığında elinden oyuncağı alınmış küçük bir çocuk gibi mızmızlanmak yerine olayı kabullenmeye başladığında büyüdüğünü anlarsın.
Her istediğimiz olmuyo bu hayatta ve olmayacakta. Her kötü şeyin bizi daha iyisine hazırlamak için başımıza geldiğini anladığımızda, hayattan keyif almaya başladığımız zamanların gelmiş olduğunu da farketmiş oluruz.
tam da 2 gün önce başıma gelen durumsal.
bir bara arkadaşlarla iştirak ettim. nereden bilecektim neşeli bir şekilde olan sohbetimin tanıdık siması ile es verip beni düşüncelere gark edeceğini. gözlerim bir yandan masa ararken bir yandan da mekanda alkol içsem mi içmesem mi diye düşünüyordum bu iki düşüncenin arasına ise her yeri gören stratejik bir masaya oturalım fikri vardı (avcı-toplayıcı toplumdan beri erkeklere genetik olarak aktarılan özellik sanırım )
en optimal masaya geçerken bir baktım ki öndeki masada tanıdık bir sima. neyse önce ikamet edeceğim masama yerleşiyim arkadaşlarıma açıklamamı yapar rast geldiğim arkadaşıma selam veririm dedim. üstümdeki deri ceketi çıkarırken o masaya tekrar baktığımda ise az önce arkadan gördüğüm şimdi ise yüzünü görmekte olduğum başka bir tanıdığı gördüm.
asker arkadaşlarımdı.
daha askerlik biteli 2 ay olmamıştı.
biri iş için gelmiş diğeri de kız arkadaşını yanında getirmiş çift olarak ilk misafirlerini ağırlıyorlardı belkide.
masaya gittim selam verdim.
askerde tanıştığımız için hep tıraşlı halimi görmüşlerdi bıyık bırakmıştım 2 saniye sonra tanıyabildiler. birine çavuşum diye sarıldım.
başladık asker anılarına konuştukça gülüyoruz birbirimizin mallıklarına.. güldükçe hüzünleniyorum istemeden oluyor. acaba diyorum çarşı izninde miyim ?
tekrar bölüğe dönecek miyiz ?
hassiktir saate bak geç kaldık çarşıyı kitleyecekler!
bi an gülüşmeler sona erdi sevgilisi olan çocuk kapatalım mı askerlik konusunu dedi sanki rambo ve ekip arkadaşları gibiyiz cehennemin melekleriyiz(!)
hani vietnamda köyde çok kişi öldürdük hatırlamak istemiyoruz o günleri.
emir emirdir yapmak zorundaydık. hatırlamak tekrar acıtıyordu canımızı sanki.
yok be sözlük böyle tribe girdik işte. bana en çok koyan daha 10-15 yıl önce asker arkadaşıyla yolda karşılaşmasını anlattığı zamanlara döndüm babam evli çocuğu var( evet evet o ben)
kendime baktım; hafta sonu barda nişanlanacak arkadaşlarla nişan ve sonrası için plan yapıyorum. büyüdüğümü anladım sözlük. evlenme vaktim gelmiş.
içmeyecektim alkolü bırakmıştım.
bir tane bira söyledim ve 15 dk falan sadece o zamanları düşünüp içtim. güzeldi - hayal gibiydi. bittiğine hala inanamıyorum. ♞
ailenin sorumluluğunu üzerine aldığında büyüyor insan. yoksa 60'ında da olsan ana kuzususun. yatarsın dizine sevdirirsin. ama o anaya sahip çıkıp, karnını tok tutmak; kardeşini sahiplenip okutmak, büyütmek sorumluluğu giripte; sıkıntıları bile onlara yansıtmadan çözmen gerekiyorsa, büyüdün artık dostum.
Okul bitmiştir artık. Evet daha çok küçüğüm dersin. Sezen aksudan küçüğüm şarkısını dinleyip içini rahatlatırsın. Aylar geçer, iş başvuruları, görüşmeler, bunalımlar, kabullenememeler. Daha sonra memleke bir gideyim dersin. Kimse sana harçlık vermez artık. Deden bile okulun bitti diye harçlıksız bırakır seni. Annen bile paran var mı diye sormaz artık. Son kalan paralarınıda eski doslarınla son vakitlerini geçirmek için harcarsın. Akşam çıkabiliyorsundur artık izin almadan, arkadaşında kalabiliyorsundur. Eskiden büyük gelen bu şeyleri, zar zor izin alarak yaptığın şeyleri artık özgürce yapıyorsundur. Bir gün aniden bir telefon gelir istanbuldan. iş görüşmesine çağırılırsın. Hani küçükken hep izlerdik türk filmlerinde. insanlar istanbula para kazanmaya giderlerdi. iş bulmaya giderlerdi. içerisine bir kaç parça kıyafet koyduğun el çantanı hazırlama vaktin gelmiştir. Son günlerini dostlarınla geçirirsin. Sen olduğun tek insanlarla. Yıllar geçsede olgun olmak zorunda olmadığın insanlarla. O kadar yorulmuştum ki senelerdir olgun olmaktan. Eski masum çocukluğunu yaşarsın onlarla gitmeden. Şarkılar söylenir hep birlikte, eskiler yad edilir. Salıncağa binilir.. Oturur dostunla bir sigara içersin. Anlarsın seneler geçsede yanında olacak tek dost odur. içinden geçirirsin söylemezsin bunu ona, o bunu bilir zaten. O da içinden bunu geçiriyordur bilirsin. Son ke, dostunada sarılır otobüsüne binersin. Bu sefer okumaya falan gitmiyorsundur sen. Hayatın başlıyor artık. Büyüdün! Ayaklarının üzerinde durmak üzere hayat mücadelen başlıyor. Oysa daha çok tazesin, ellerin daha küçük, yüreğin daha çok tazedir bu yaşayacakların için.
Kimine göre güzel, kimine göre de çirkin, lanet olası bir durumdur. Bana göre olmaması için elimden geleni yapardım mamafih imkansız bişey. Ne yapalım bizde duruma göre hareket edeceğiz.