hayattan alacağımız faydalar azaldığı için bir yerden sonra hayatımıza eklenen her etkinin faydasının azalması ve bir noktadan sonrada büyümek değil küçülmek eylemidir. (bkz: azalan verim yasası)
annelerin buyumekte olan yavrularina empoze ettikleri dusuncedir. buyudukce akillanacagi yerde salaklasiyor diyerek uzerler gencleri; "ulan harbiden ben salak miyim?" diye dusunmeye sebep olurlar.
davranislariniz degisiyor, deli dolu oluyorsunuz ya ondan. uzulmeyin.
küçükken tüm çocuklar gibi masum ve aklındaki dilinde olan insanın, büyüyünce akıl ve dil koordinasyonunu gerektiği gibi yapmayan hatta yalakalıkta abartıya kaçan, çıkarcı, ruhuna ulaşamayan, aynada gözlerinin içine bakamayan bir yetişkin olmasını ifade ediyor olabilir.
olaylara, o an için müdahale edemeyecek kadar küçük olduğunu ,bi şeyleri değiştirmek için küçük olduğunu , zamana ihtiyaç olduğunu kabullenebilmektir büyümek. olgunlaşabilmek, cehaletini kabullenebilmektir, ki cehalet en büyük erdemdir, beraberinde hoşgörüyü getirir.. fiziksel olarak, boynunu eğip küçülebilmektir, derviş gibi. hiç bir şey bilmediğinin farkına varıp susabilmektir bilge gibi. *