Gerçeklerle yüzleşen kişinin, biraz da yaşamışlıklar sonucu, içindeki çocuğu öldürerek, hayalperestlikten çok realistliğe doğru gitmesidir. Oysa ki hayaller olmaz ise hayatın rengi silinir. Siyah beyaz, soluk bir hayat ise kişiyi ruhsuzluğa iter. Herşey kararında güzeldir. hayalperestlik ve realistlik arasında biryerlerdeyse kişi, doğru yol üzerinde seyretmektedir...