büyüdükçe fark edilen şeyler

entry121 galeri0
    121.
  1. Şuraya pipi yazıp ketum çizgimi bozmak hiç istemezdim ama kottan küçük hali belli olmaz bee.

    Öhm, biz büyüdük ve kirlendi dünya, galiba tam da şimdi ben de azıcık kirlettim başlığa sıçmak suretiyle.
    0 ...
  2. 120.
  3. 119.
  4. ulaşılmayan her hayalin yük durumuna dönüşmesi, heyecanın azalmasıdır.
    1 ...
  5. 118.
  6. iletişim kurmak mecburiyetinde olup, zorlandığımız her kim varsa aslında bir köşemizi törpülüyor oluşu.
    Önyargılarımızın çoğunun aileden sorgusuz sualsiz kabul ettiğimiz düşüncelerden oluşması.
    Değişimin kaçınılmaz oluşu.
    hayat görüşümüzün, yaşam tarzımızın farklı olduğu bir insanla iletişimden kaçmak hayata bakış açımızın dar bir çerçevede kalmasına neden oluyor. En iyi öğrenmelerim hep zorlu iletişimlerden doğdu. Ebeveyn, arkadaşlık vs hepsi için geçerli bu.
    1 ...
  7. 113.
  8. Küçük insanların zavallı hallerini fark edip içten içe üzülmek.
    0 ...
  9. 112.
  10. Bazen konu parayı nasıl kazandığından çıkıp üstünlük savaşı hâline dönüyor hayat.

    Kimim ne yaptıgı kim senin umurunda bile değil. Sen yaşam tarzına rahatına bak.
    0 ...
  11. 111.
  12. " annem babam kızmasın düşüncesinin, annem babam üzülmesin noktasına dönmesi".
    3 ...
  13. 110.
  14. 109.
  15. Zaman çok hızlı geçiyor. insanların yüzüne haykırmak isteyip yapamamak. Sürekli boğazında düğümlenen bir yumru ile dolaşmak. Oysa çocukken öyle miydi? Dayak yiyeceğini bile bile haykırırdın. Umarım ağırlıklarımızdan kurtulabiliriz. Büyümek bazen sancılı olabiliyor.
    1 ...
  16. 108.
  17. büyüdükçe anlıyorsun eller dövse de canının acımadığını, dostun bir sözünün ciğer parelediğini. bir söz var ya şey şu ellerin taşı hiç bana değmez, ille dostun bir tek gülü yaralar beni.
    2 ...
  18. 107.
  19. insanın hiçbir değerinin olmadığı.

    Kim olursan ol bu dünya menfaat dünyası, insan olarak etten kemikten ve hastalıktan yaratıldık.

    Tıp dünyasında bugün neredeyse hiçbir ciddi hastalığın kesin tedavisi yok.

    Onlarca kronik hastalık türedi.

    Stres, sinir vs derken kısa 60-70 yılık insan ömrü kölelikten beter halde geçiyor. Hiç yoktan köle olsan işini yapar keyfine bakarsın başka şeylerle kafayı yormazsin.

    Ama bu devir ve zaman insanlığın geçirdiği en saçma ve en zorlu süreç.
    Tabi herkes için değil. Hastalanan, yalnız kalan, terkedilen, aldatilanlar için.
    1 ...
  20. 107.
  21. Ağızdaki belli bir lezzet kilidinin açıldığıdır. Örneğin, sütlaç tatlısını 28 yaşından sonra yemeye başladım...
    1 ...
  22. 106.
  23. Küçükken kurulan o hayallerin aslında büyük ihtimalle hayal olarak kalacağı farkedilir. Üzerinize bir çöküntü gelir keza artık hayaller değil gerçekler vardır.

    Yaşamanın o kadar kolay bir şey olmadığını farkedersin önce. Kendi hayatını şekillendirmek için çabalarsın, hatta bazen o hayallerden de tamamen kurtulmak istemezsin, "önce kendimi sağlama alayım, onları da yapacağım." diyenler de olur ama o hayalleri gerçekleştirebilen kişi sayısı çok azdır.

    Kısacası keşke büyümeseydik sözlük.
    1 ...
  24. 105.
  25. kendinden ve var ise ailenden başka hiç kimsenin yanında olmadığını.
    1 ...
  26. 104.
  27. insanların kötü olduğu hayatın acımasız olduğu ve kimseye güvenmemek.
    1 ...
  28. 103.
  29. 102.
  30. hayatınızda geri bıraktığınız tüm yıkık köprülerin mimarlarının, nankör ve vefasız insanların eseri olduğunu anlıyorsunuz.
    2 ...
  31. 101.
  32. 100.
  33. büyüdüğümüz. büyüdükçe büyüdüğümüzü fark ediyoruz en çok.
    0 ...
  34. 99.
  35. 98.
  36. Otobüs ve dolmuşlardaki tutacaklar o kadar yüksekte değilmiş, ben kısaymışım
    0 ...
  37. 97.
  38. 98.
  39. insan olmak aşırı zor bir şeymiş.

    Duygusal körlük yaşıyordum. Ne kendi hissettiklerimin ne de karşı tarafın hissettiklerinin farkındaydım. Bana her zaman anlamsız gelirdi insanlar. Sonucunda hem ben büyük zorbalıklar yaptım hem de bana yapıldı. Ha bak, şu da var, daha duygusal ve iyi bir toplum yapısı olsaydı, çok daha erken öğrenebilirdim. Herkes acımasız. Herkes sinsi ama herkes kendisini masum ve saf sanıyor. Masumiyet ile etrafında taraftar toplamaya çalışan insan dolu etraf. Masum rolü yapabilmek için gereken uyanıklık çok büyük olmalı. Neyse.

    Vicdan azabı diye bir durumun içindeyim son zamanlarda. Gittikçe büyüyor. Öncesinde hiç bilmiyordum. Yıllar önce bir insanla son anlarımız sırasında, korkunç bir acımasızlıkla, onun beni hemen sevmeyi bırakmasını beklemiştim çünkü ben bırakmıştım. Onun o zaman sesinin titremesi şimdi benim boğazıma oturuyor. Nasıl yapmışım diyorum. Ona daha ne kadar fazlasını yapabilirdim? Neden onu dedim? Neden bağırdım? Neden telefonu öyle kapattım? Nasıl hayal kırıklığına uğrattım? Niye? Neden bir başkasına diğer şeyi yaptım? O daha fenaydı. Bir başkası. Bir başkası daha.

    Hadi ben duyguları birkaç senedir iyi anlamaya başladım. insanlar doğduğu günden itibaren duyguları hissediyor. Her şeyin farkındalar. Nasıl bu yaşlara geldiniz yemin ediyorum anlamıyorum. Zaten çocuk yaştan itibaren her şeye böyle böyle mi alıştınız yoksa kendi içlerinizde acıdan deliriyor musunuz?

    Sonra başka sorular çıkıyor ortaya. 20 seneden fazla hiçbir şey bilmeden yaşayan ben mi şanslıyım yoksa her şeyi bilenler mi?

    Ben bilmediğim için mi kötü biriydim yoksa bildikleri halde benden daha farklı davranmayanlar mı kötü?

    Böyle bir sürü soru geliyor insanın aklına. Bir şekilde ben büyüdükçe iç dünyam büyüyor ve o zaman fark ediyorum, insan olmak bok gibi bir şey. Böcek ya da kedi olarak doğmak bence daha iyi.
    3 ...
  40. 97.
  41. Küçükken kurduğumuz büyük hayallerin,
    büyüdükçe küçücük kaldığı gerçeği.

    Zira büyüdükçe geleceğe dair büyük umutlar da yitiyor,
    Çocukluk hayalleri yerini gerçeğe bırakıyor.

    Hayat,
    ölüm gerçeğini kavradıkça ve
    Etrafındakiler birer birer azaldıkça daha da anlamsızlaşıyor.
    3 ...
  42. 96.
  43. kendin için en doğru karar diye bir şey olmadığını, yaşanılan her tecrübenin bakış açınızı değiştirdiğini, isteklerinizi daha kolay yönetebildiğinizi, dünyanın aslında çok da büyük bir yer olmadığını, istersen her şeyi yapabileceğini yada yapmayacağını anladığın ve en önemlisi büyümenin yaş ile değil de öğrenerek olduğunu fark ettiğin andır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük