Yalnızlık.
Hayatta tek kaldığın, bir başına.
Kalabalığın içinde ki, insanlara çarparken...
Küçüklüğümden beri bu korkutmuştur beni, bu yüzden hep dayanacak bir kardeşim olsun isterdim.
Kardeşim oldu, ama ben büyüdükten sonra.. ne o bana kardeşlik yapabilirdi, nede ben ona abilik..
Bunu fark ettim, kalabalıkta ki yalnızlık.
acı olanın kaliteli olduğunu anlamak..
mesela, küçükken labne, üçgen peynir tarzı tatlı ve basit peynirleri severken, olgunlaşınca tulum gibi kısmen acı ve kaliteli peynirlerden haz alıyorsun.
king e hayranken, kafka daha anlaşılabilir oluyor.
Sıradan biri olduğunu görmek. Otuzlu yaşlar yaklaşınca aslında bir bok olmadığını fark etmek.
Hep özel olduğun hep üstün olduğun bilinçaltı mesajlarıyla pompalanır ama büyüdüğünde fark edersin ki aslında gayet sıradansın dikkat çekici bir iz bırakmayacaksın. Okulunu bitireceksin şu devirde biraz şanslıysan ancak maaşlı eleman olacaksın. Başarılı, başarısız ilişkilerin olacak belki hiç olmayacak bile. Yine senin gibi sıradan birini bulacak evleneceksin. Çocuk yapacaksın kendinde olmasını istediğin ama beceremediğin ne varsa çocuk üzerinden gerçekleştirmeye çalışacaksın. Mesela ilk kez konuşunca çocuğa aynştayn muamelesi çekeceksin ama o da vasat bir birey olacak ve büyüyecek. Bu döngü böyle devam edecek.
insan büyüdükçe kendi gibi bir çok şey değişir hayat güzelleşir diye bekliyor . Aslen hiç bir şeyin değişmemesi ile birlikte daha çok kendine dönüp ben nerede hata yaptım diye kendini sorgulayıp kafayı yiyor . Sizi bilmem ama ben bu şekildeyim gençler .
Özel günlerin aslında o kadar önemli olmadığını farkediyor insan. Bir sene önce bugün yaşadığımız zamazingoyu toplam 365 gün geçti diye kutlamak bana mantıklı gelmiyor. Ya da bundan 30 sene önce yarın doğmuşum diye birinin gece tam 12 de ( o nasıl bi hırssa ) pasta ile uyandırması da mantıklı gelmiyor. Son zamanlarda en çok zaman bu kadar bizden bağımsız akarken neden sadece bizim için dönmüş dünya gibi davranıyoruz bunu sorguluyorum. Kendi hayatımızdaki insanlar için greenwich sayılabiliriz fakat dünya için çok sıradan bi detayız. Hatta bazılarımız bi detay olamayacak kadar gereksiziz. Yaşlandıkça sürüklendiğini farkediyor insan.