Bütün kaynak yönetimleri ve planlamaları ortaya atılırken iki ana amaç tanımlanmıştır. Bunlardan birincisi “Sürdürülebilirlik” ikincisi ise “Verimliliği Arttırmak” olmuştur. Eğer bir süreci yönetemiyor iseniz, süreç içerisinde verimliliği analiz edemez, fayda-zarar analizlerini yapmanız güçleşir. Otomatik olarak sürdürülebilirlikten yoksun bir sürece sahip olunması kaçınılmazdır.
“Bütünleşik Kaynak Yönetimi” nde asıl amaç, kaynağı etkileyen tüm süreç ve yapıları bir bütün olarak ele almak ve değerlendirmektir. Kaynak yönetimi ve planlaması dinamik bir süreç olarak görülmekte ve uygulamalar buna göre şekillendirilmektedir. Yaklaşım oluşturulurken, mevcut uygulama sektöründeki ilgili bütün faktörler göz önüne alınarak analizler ve değerlendirmeler şekillendirilir. Kısaca özetlemek gerekirse, bu yaklaşım;
-Araştırma
-Planlama
-Strateji Üretimi
-Program ve Faaliyetlerin Belirlenip Düzenlenmesi
-Uygulamaların izlenmesi ve sonuç odaklı yönlendirilmesi (Monitoring)
işlemlerini kapsamaktadır.
(Kaynak: Orkun TEKE)
Bütün Kaynak yönetim Teroileri gibi John Nash' in Oyun Teorisi' nin baz alınarak ortaya çıkarılmıştır.
Oyun teorisi, her oyuncunun kendi hamlesine karşın diğerlerinin yapacağı hamleyi hesaba kattığı stratejik durumlardaki insan davranışlarını (tercihlerini) inceler. Teori politika, poker, biyoloji, en çok da ekonomi ve farklı alanlarda davranışları modellemek için kullanıyor. Bu noktada, John Nash diyor ki, karma stratejili (oyuncuların tercihlerini belli bir olasılıkla seçmeleri), sonlu sayıda oyuncunun, sonlu sayıda tercih ile oynadığı her oyunun bir dengesi vardır. (Nash dengesi olarak geçiyor.) Bu denge noktasında, her oyuncu diğer oyuncuların stratejilerine bakıldığında en iyi konumdadır, yapacağı bir hamle değişikliği ona kazanç sağlamaz.