son 4 senedir, özellikle kış aylarında kafa dinlemek için evime geliyorum. ama ben ne zaman eve gelsem sanki anlaşmış gibi akrabalarımızın çocukları da bizim evde beliriyorlar. artık çocuk görmek istemiyorum. bana da yazık.
Dünyanın bütün çocuklarını getirin bana.
Doğudan, batıdan, kuzeyden, güneyden,
Kutuptan, çölden
Toplayın hepsini,
Getirin avluma.
Dikenli tellerin olmadığı,
Bir dünya kurdum onlara.
Kurşun askerin bile adının geçmediği,
Silah ve savaşın yasak olduğu,
Kocaman bir avlu bu.
Dünyanın bütün çocuklarını getirin bana.
Barut değil çiçek koklayacaklar,
Burada korku nedir bilmeyecek çocuklar.
Kırmızıyı sadece gelinciklerde görüp tanıyacaklar.
Kan görmeyecekler asla!
Kanamayacak burunları dahi.
Kan kokusu koklamayacak hiç biri.
Beyazı kefende değil papatyalarda görecekler.
Bulut diyecekler beyaza,
Umut diyecekler.
Getirin hepsini bana!
Bütün çocukları toplayıp getirin!
Hangi dinden olursa olsun,
Renkleri ne olursa olsun,
Dilleri ne konuşursa konuşsun,
Hepsini kucağımda büyüteceğim.
Hepsini eşit seveceğim.
Göğsümde saklayıp,
Hepsine aynı mememden süt vereceğim,
Yudum yudum kardeşlik içirip,
Sevgimle besleyeceğim.
Dünyanın bütün çocuklarını getirin bana.
Sınır çizgilerinin olmadığı kocaman bir avlu bu.
Kolları kopmayacak , gözleri akmayacak,
Bir hain, pusu kuramayacak
Tatlı rüyalarını bölüp.
Ve ürkmeyecekler,
Kesilmiş bir uzuv ya da vücuttan ayrı bir baş görüp.
Dünyanın bütün çocuklarını getirin bana
Bırakın hepsini avluma.
Kimse onları uyandıramayacak,
Masum uykularından.
Gökyüzüne rahatça bakabilecekler,
Üzerlerine bomba yağma korkusu olmadan
Güneşi kucaklayıp yağmurda ıslanacaklar
Büyümeden ölmeyecekler,
Hep birlikte el ele yaşayacaklar,
Yok mu daha!
Getirin hepsini getirin bana.
Dünyanın bütün çocuklarını getirin bana.
Her şeyi öğreteceğim onlara;
Sevmeyi, sevilmeyi,
Yürümeyi, yüzmeyi,
Hatta kuşlar gibi uçabilmeyi,
Oyunlarında bile yer almayacak
Savaş , silah ve tanklar.
Ağlamayı unutturacağım.
insanca yaşamanın tadına varacaklar.
Ne olur ne olur ölmesin!
Gülsün artık çocuklar!