herkesin bildiği gerçektir, ne var ne yok tıktılar ve sebepsiz falan duruyor adamlar orda yarbay mustafa dönmez oğlunun öldüğünü duruşma salonunda öğreniyor, telefonları dinlenirken özel hayatından duyulmaması gereken ilişkileri duyuluyor, eşi ile kavga ediyor, boşanıyor ve ailede ki kopukluk sebebiyle çocuğunun öldüğünü ancak duruşma salonunda öğreniyor.
işte hükümetin, bir asker ailesini sikip atması.
kimse demesin bana;
"ama onlar suçlu."
"e, o da dost hayatı yaşamasaymış sadık olsaymış karısına..."
bunlar kimseyi ilgilendirmez, sen eğer adam hakkında aylardır bir karara varamıyorsan, elinde kanıtın yoksa, bütün ilişkilerini mahvedemezsin. sen o ölen çocuktan bile sorumlusun! kim verecek bir insanın kahrolan hayatının hesabını? kim o ölen bebeyi geri getirecek? iki sene önce mutlu mesut bir kadın olan o insanı kim teselli edecek evladını kocasını yitiren bir kadın iken?
yasama, yürütme, yargı. anayasamızda yazan kuvvetler ayrılığı ilkesine göre bu üçü birbirinden bağımsız ve ayrıdır.
hükümet her ne kadar yargının eylemlerine sahip çıksa da aslında olay ondan bağımsızdır. bu yapılanları ben de kabul etmiyorum diye bağırmak da kimsenin işine yaramaz. kabul etsek de etmesek de bazı şeyler hükümetin çok üstünde malesef. böyle bir durumda kuvvetli bir akp hükümeti, zayıf bir chp-mhp kooalisyonundan kat be kat evladır.