hiç unutmam ben lisedeyken kınalı kar dizisi vardı. orda kel kötü bir adam vardı ayakçısına seyiiiit diye seslenirdi sinilenince. şimdi kopya çekmekle ne alakası var diyeceksiniz oraya geliyorum.
hazırlık sınıfındayız ingilizce sınavı olacağız say fiilinin past tense hali bilirsiniz ki said. burdan yola çıkarak arkadaş fiilin yazıldığı şekliyle kopya vermeye çalışır. seyiiiiid!!! *
aksi takdirde kopya verdiği hoca tarafından çok rahat anlaşılacaktır. bu tipler, 60 puan kendilerine yettiği halde bütün soruları doğru geçirip 88-90 alırlar. hadi 90'a ihtiyaçları var diyelim, yine de alınmaz arkadaş o kadar puan. ilk iki sınavı 32-50 adamın, üçüncüsünde benim yanımda oturup 88 alıyor. olur mu lan hayvan? hesapla önce. 78 alırsam sözlüyle bindirir bu de. te allam.
lisede ticaret matematiği adı altında bir ders vardı. halen var mı bilmiyorum?
lakin ben o dersten okul birincisi olan biri olarak sınıfın tamamına yetecek kadar kopya veren biri olarak biliyorum ki bi skimi değiştirmeyen biridir. zira geçecek not alındıktan sonra kimse tarafından iplenilmez. taa ki bir sonraki sınava kadar.
bütün sınıfa kopya veren kişi kesinlikle çalışkan olmazdı.tırstığından yanındakine bile cevabı söyleyemez tiplerdir çalışkanlar.aksine bütün sınıfa kopya veren notları düşük, bol bol kopya çeken, fırlama ve cesur kişilerdir...onlar da birinden duyduğunu gördüğünü söyler zaten.
matematik sınavında hoca olimpiyat soruları ile süslenmiş soruları size sunar. siz de görünüşte yardımcı olmak için tüm soruların doğru şıklarını arkadaşlarınıza mesaj ile bildirirsiniz. kimsenin aklına birkaçını değiştirmek gelmez.
sonuç: 24 kişilik bir sınıfın 16' sı 100 alır. kızlardan oluşan bir grup kopyadan mahrum kalır ve onlar 45 ile yollarına devam ederler. hoca bir öğrenciden şüphelenmektedir. öğrencinin ortalamasının 98 olmasına aldırmaz ve sözlüler ile notunu 70' e çeker.
tanım: yukarıda anlatılan olayda b.ku yemiş, birkaç puan ile okul birinciliğini en büyük rakibine kaptırmış kişidir.
çok iyi insandır. arkadaşlarının sınavdan düşük not almasına gönlü el vermez. biraz da enayilik vardır. ama yine de yaranamaz kimseye. inek derler ona. sınavdan önce öğretmenler masasına oturtulan öğrencidir. ***
sınav zamanı hatırlanan,diğer zamanlarda muhattap olunmamaya özen gösterilen kişidir.sınav zamanı gösterilen ilgiden duydugu memnuniyeti aptalca sırıtarak gösterir,bu ilginin sürekli olacağını sanar ama saat geceyarısı sonra bal kabağına dönüşecektir.
bu organize kopya vakasında -şayet fark edilirse- azarı işitecek ve yeri değiştirilecek olandır, yazıktır. öğretmen tarafından '' bir daha görürsem senin kağıdını alırım; onlarınkini değil! '' tehdidiyle karşılaşabilendir bazen de...
Hemen hemen her sınıfta en az bir tane olan öğrencidir. Bu öğrenci sınıfta olduğu sürece kimse sınava doğru düzgün çalışmaz. Genellikle sınıftaki en yaramaz öğrencilerdendir.
diğer çalışkanlardan farklı öğrencidir. kendini sürekli derslere vermez, çok sıkı davranmaz, sürekli hocanın gözünde bir numara olmaz, her zaman uslu durmaz.
çalışır veya çalışmaz bilinmez ama konuyu her zaman iyi anlamıştır bu öğrenci. arkadaşlarıyla ilişkisi de iyidir. çok sıkıcı değildir. hocanın gözüne girmeye çalışmaz. eline geçen fırsatlarda diğer arkadaşlarıyla yaramazlık yapmaya uğraşır. arkadaşlarına kopyayı da verir!