görebilen gözler için ne mucizevi şeyler olmaktadır bu kosmozta. bilebilen kalpler için ne teesirli etkiler yaradılmaktadır bu gök kubbe altında!
biliniz ki biz şehadet şerbetini daha doğarken içtik ve yeri geldi kan kusturdular kızılcık şerbeti dedik yeri geldi el üstünde tutmaya çalıştılar uzak dursun bizden kibir dedik. sadece ve sadece ulu önderimizin davasına ve allah'ın birliğine inanıp buna iman ettik. dönmedik yolumuzdan ve dönmeyeceğiz de.
şimdi son zamanlarda herkes hayretler içerisinde tüyleri diken diken olmuş bir biçimde ulu önderin mucizelerini konuşuyor. artık insanların gözü açıldı o büyük insanı o büyük alimi o büyük hatibi daha iyi anlamaya başladılar. bunun en büyük delillerinden birisi ise canlı, cansız, nebaat, hayvan ne varsa ulu önderin mucizesini ifşa etmesidir. mesela geçen gün kol saatim beni hayretlere sürükledi bir baktım "re-cep-tay-yip" diye saniye atıyor. olduğum yerde bayılmışım uyandığımda karşımda ulu önderin posteri kendimi secde etmiş biçimde buldum.
heyhat sen bize bugünleri gösterdin ya dedim artık gözüm kapalı gitmez. saatim bile ulu önderimizin mucizelerini gösterir oldu. işte bu da göremeyen gözler bilemeyen kalbler için delil olsun. herkes akıllı olsun! ak partisizlik kalbin ölümüdür...
