Referandum Başkanlık yolunu açarken bir yandan da şer cephesini; gözler önüne serdi kim kiminle kol kola girmiş. Yedi Düvele karşı kavgamız var deyince dudak bükenler; işte siz Okyanus ötesinden Avrupa'ya; içeride dışarıda "birlik olanlar" bir bakın aynaya; yedi başlı ejderha; sonunuz geldi.
Darbe anayasını, halk oylamasıyla değiştirmek isteyen, uluslar arası şirketlerin yatırım yapılabilir puanını kasıtlı olarak düşük gösterdiği türkiye nin karşılaştığı durumdur.
Pkk ya, pyd ye, deaşa destek çıkan ab ve abd nin ; bunların üzerine operasyon yağılmasına (burda insanlar ölüyoo, frat kalkanı operasyonunda ne işimiz var) diye " eş duyumlu" olan chp li dingoların işine gelmeyen gerçektir.
Yukarıda starbaks boy nikli birinin, benden daha türk olduğunu iddia ettiği bir entry var ki tüm yazacaklarımı bi kenara bırakıp ona cevap vericem. Puhahahahah.
Yani bütün dünya değil elbette, tamam biraz komplo teorileri ile şişirilen tarafları olmakla birlikte, gerçek anlamda çok düşmanımız var bunu kabul etmemek de ahmaklık olur.
dünya ülkelerinin düşmanlıkları ve dostlukları yoktur.
çıkarları ve istekleri vardır.
bir ülke diğer ülkedeki bir madeni, yer altı kaynağını veyahut stratejik konumunu beğendiği ve istediği için o ülkeyi sömürmek isteyebilir. bunun çeşitli yöntemleri vardır.
1- size demokrasi getireceğiz adı altında savaş çıkartmak.
2- dostane gözüken ilişkiler ile ticaret anlaşmaları ve stratejik anlaşmalar yaparak.
3- direk savaş çıkartarak.
tüm bunlar ülkeler arasındaki çıkar ilişkilerine bağlıdır.
tayyip erdoğan hükümeti ve sonrasında kurduğu cumhurbaşkanlığı döneminde her zaman kendi çıkarları için yaptığı çeşitli anlaşmalar göze çarpmaktadır.
1- telekomun özelleştirilmesi,
2- şeker bank, eti bank gibi bankaların satılması ve özelleştirilmesi,
3- seka'nın özelleştirilmesi,i
4- tekel'in özelleştirilmesi,
5- Sümer Holding özelleştirilmesi.
6- Tüpraş
bunlar gibi daha niceleri bulunmaktadır. peki devletin kasasına ne girdi. hiç bir şey.
Bu ve bunun gibi yollarla bizim ülkemizi sömürge haline getirdi. tabiki bir de diğer ülkelerle olan ticaret anlaşmalarımızda yaptığımız saçma kararlar ile problemler daha da artmaktadır.
büyük savaşlar ya da büyük kayıplar halinde girmesekte 30 yıldır ülkemizin kanayan yarasını tedavi edememizin tek sebebi de bu yaptığımız saçma anlaşmalardır.
ülkenin ekonomisini sen yabancılara devredersen, senin güçlenmeni senin sorunlarını bitirmeni istemezler. ne zaman bitirme noktasına gelsek, tüm yabancı sermayeler kendini çekiyor ve ekonomi kötüye gidiyor.
işte bunların sebebi ile. ülkeler arası bir dostluk ve düşmanlık olmaz. sadece çıkarlar olur.
aynısı pakistanda da, iranda da vardır. kendi eksikliklerini göstermek istemeyen, halkın cahilliğinin sırtına binip onları kullanan islamcılar sürekli nefretle yönetir. müslüman olmamanın dünyanın en büyük kötülüğü, müslümanlığın dünyanın en iyi şeyi olduğuna inandırmıştır kitleleri.
Nickini starbucks çocuğu koyacak kadar amerikan hayranı birinin Türkiye aslinda cok güçlüdür demesi kadar derin ironik durumları önümüze seren basliktir.