insanı hayattan soğutan durum. Hayır yani anlamıyorum amk bi ara ülke çapında eş bulma kampanyası yapıldı da benim mi haberim olmadı? facebook'u açınca "oha amk bu da nişanlanmış, yuh lan bu da mı evleniyor!?" dediğim kaçıncı gün oldu ben artık sayamadım.
Bi de kızlı erkekli tüm arkadaşlar evleniyor amk. Çoğu da üniversitede veya işyerinde bulduğu kişilerle evleniyor, yani görücü usulü sayısı çok çok az. Biz liseden sonra yüksek lisans dahil yedi sene okul okuduk, üstüne üç sene de üniversitede çalıştık hala kısmet bekliyoruz. Bu gidişle doktora bitince nişanı yaparım artık.
Biraz önce facebooktan bizim dangalak bir arkadaş vardı. Ona baktım. Onun arkadaşları sayesinde taa ortaokuldaki hoşlandığım çocuğu buldum. Bu arada bana seni seviyorum diyen ipnenin, bir ay önce yalvarırken bir kız arkadaşı olduğunu gördüm. Ulan o da yetmedi sınıfın en dandik kızı çok hoş bir adamla sevgili olmuş.
Peki ben bu arada ne yapıyorum?
-evet. Sik gibi bakıyorum. *
kötü bir şey.. olmalı.. lan hiç mi arkadaşınız, bir şeyler yaşadığınız insanlar yok.. bu kadar hüzün hali yaratmanın manası ne.. çık dışarı, bak hava ne güzel.. otur bir yere, tek başına olsanda.. sik gibi sözlüğe saplanmak yerine iki çık hava al mk..
sik gibi göt gibi farketmez burda konumuz bu değil bu adamlar ne yapmış nasıl nikah masasına oturmuş! siz okulda fotokopiciden son çıkan notları ararken bu arkadaşınız napmış ,derste sıranın altından kime mesaj yazmış, olay nasıl gelişmiş tüm bunlar feedback mekanizması şeklinde kafada canlandırılmalı artık ders alınmalı uygulamaya geçilmelidir.
iç geçirmekten ziyade sürekli kıyas olunması gibi sikindirik bir durumda mevcuttur. ruşen amcanın oğlu sedat ayarındaki mahalleden arkadaşlarınız yavaş yavaş evli adam moduna girmiştir ve siz hala sapsınızdır. anneniz, ablalarınız ve bilumum tüm akrabaların nazarlarını celb ederseniz;
--spoiler--
hadi ya seni evermiyoz mu daha, yok mu kimse, kız bakalım mı
--spoiler--
gibi klişe söylemlere maruz kalırsınız. düğün düğün gezip çeyrek ya da arkadaşlığın derecesine göre en az 200'şer kağıt bayılır ve,
eşliğinde kopan ergen kızları izlemek gibi bir işkenceye maruz kalırsınız. sonra o düğünlerde birilerini size mutlaka yamamaya çalışırlar. yaş gidiyordur yavaş yavaş, ancak bu ülkede işe başlama yaşı 26-27 olmuş ise abazan bekarları suçlamanın manası yoktur. evlilik kafeteryalarda yiğişmekten ibaret bir olgu değildir. hele ki anadan babadan bir dam bile kalmıyorsa ve kendinizin alma imkanı da yoksa, beklemek yeğdir.
bu sebebten evlenen arkadaşları düşünüp melankolik bir havaya bürünmenin alemi yoktur. çünkü o arkadaşlarınız çok değil, bir ay sonra size içmeye gelecektir ve hanımı şikayet edecektir. sizde bekar ve özgür olan bir erkek olarak onlara nanik yapabilirsiniz. *
sadece sik gibi baksa gene iyi, birde utanmadan halay başı olmaya kalkanı yokmu bunun öldürüyor insanı.
bu sik benim lan! bütün arkadaşlar evleniyor teker teker, bense onların dügünlerine çeyrek götürüp iki halay çekmekten başka bir şey yapamıyorum. halay havası başlayana kadarsa, işte başlıkta bahsedilen sik gibi durup etrafı seyrediyorum.
sik gibi bir hayatım var amnkoyum. kendimden nefret ediyorum.
