ülke nüfusunun azınlığını oluşturan bürokratik güçlerin, çoğunluğu oluşturan halk kitlelerini seçim, parlamento varmış hissi uyandırarak yönettiği, devlet biçimidir.
bu türdeki cumhuriyetlerde, halk kitlelerinin ekonomik, sosyal durumları elit kesimlerin umrunda değildir. sözkonusu elitlerin amacı sahip oldukları ekonomik-sosyal-siyasi-bürokratik imtiyazları, her ne pahasına olursa olsun kaybetmemektir.
Buradan chp ye ve ona payandalanmış kesimlere gelmek gerekir; chp, cumhuriyetin kurucu partisi, 2007 itibariyle parti içi demokrasi yaşanmayan-baykalın mutlak hakim olduğu chp. 27.04.2007 tarihli cumhurbaşkanlığı seçimlere katılmayarak, seçim için toplanan tbmm genel kurulunun 367 sayısıyla toplanmadığını iddia ederek, seçimin geçersiz olduğunu iddia eden ve anayasa mahkemesine başvuran chp. chp nin dayattığı yorumla bu meclis 100 yıl cumhurbaşkanı seçemez bunu idrak eden var mı? ve aynı chp akp nin pozisyonunda olsa ne yapardı bunu düşünen var mı? herkesin düşünmesini isterim. ab, demokrasi, insan hakları, kişi hak ve hürriyetleri, hür serbest seçimler derken; sadece islamcı dediklerimiz, başörtüsü için eleştirdiklerimiz iktidara gelmesin diye; her yasayı kendi iktidarının çıkarı için yorumlayan arap krallıklarına, afrika diktatörlüklerine döndük, görmüyormusunuz. bakın türkiyedeki islami hareket sistemin içine entegre oldu. dünyadaki hiçbir müslüman ülkede olmadığı gibi sistemle barışıyor, eline silah almadı, görmüyormusunuz. eline silah almış, dağlarda, ücra ilçelerde radikalleştikçe radikalleşen bir islami hareketimiz yok, görmüyormusunuz. sistemin içinde olmak istiyorlar, seçimle iktidarı ele geçirdiler, liberalizmi benimsediler, dünya tarihinde batıyla bütünleşmek isteyen tek islami hareket, görmüyormusunuz.bunlar bizim kardeşlerimiz, bakkalımız, halıcımız, avizecimiz, tevekkülle her sabah dükkanının önünü süpüren kumaşçılarımız, görmüyormusunuz.